türkiye'de en garip(!) olanın türk olmak olduğunu yine gösteren, medyanın bile küçük bir 2 dakikalık haberden fazla umursamadığı türk soykırımı.
bugün, taksim'e gidip yan yana türk ve azerbaycan bayrağı açıp gırtlaklarınca bağıranlara helal olsundur.
20 yıl.
kimilerine göre en küçüğü bile, kimilerine göre zaten en büyüğü önemli olan her şeye avaz avaz sesi çıkanlar var. fakat, takvimler 26 şubat'ı gösterdiğinde tıpkı 11 temmuzlardaki gibi, ağızları bıçak açmıyor. tam ''o zaman'' 1992'de hocalı için, tam ''o zaman'' 1995'te srebrenitsa için sus pus olan, bir eline patlamış mısır alıp koltuğuna kurulmadığı kalan medeniyetin(!) yaptığı gibi. film gibi.
en azından farkında olalım, halihazırda bilenler de unutmasın adına.
kardeşlerimizle ve acılarıyla birlikte, sorumluları da unutmamak ve unutturmamak adına.
''bir millet, iki devlet.'', lafta ve havada kalmasın diye.
biz, öğrendik ve unutmadık seni hocalı.
Hocalı'da masum Azeri'leri öldüren Ermeni faşitlerle, bugün Taksim'de 'beyaz bere'yle tekbir getirerek sorumlulara değil, koca bir halka nefret kusan, küfreden Türk faşistleri arasında hiçbir fark yok.
insan olabilmek ırkla zerre kadar alakası yoktur. Her toplumun,ırkın,milletin vs. iyisi de kötüsü de vardır.Hocalı katliamı da insan olmayı başaramayanların eylemidir.Faillerine lanet ediyoruz.Ermeni düşmanlığı yapan Azeri ve Türkler kadar,Hocalı katliamını gerçekleştiren ve Azeri düşmanlığı yapan Ermeniler de insanlıktan nasibini alamayanlardır.
soykırım kelimesinin gerçekteki anlamını kavramamızı sağlayan(!)* son yarım asrın en dehşet verici soykırımıdır. bir millet 7sinden 70ine kin ve nefret ile eğitilirse, canavarlaştırılırsa ne olur sorusunun cevabıdır. bir de bununla ilgili, olayı yaşayan insanların anlattıklarını dinledikçe, yemin ediyorum hüngür hüngür ağlayasım geliyor. ermeniymiş rusmuş anlamam ama bunu yapanlara soruyorum (sanki sesimi çok duyarlar ya) ulan şerefsizin evladı, hadi anladık insan olamamışsın da en vahşi, en insanlıktan uzak bir hayvan kadar da mı olamadın?
şimdi bir sözüm de "biz de zamanında ermenilere aynını yaptıydık" diyen barış güvercinlerine.* ulan hadi bi insan cahil olur hiç araştırmaz. yarım yamalak okuduğu lise kitaplarından ezbere konuşup "biz ermenilere bi şey yapmamaşız ki olm, onlar bize saldırmış" der, onu anlarım da siz hangi kafanın insanlarısınız lan, kimin ihracat fazlasısınız amk. ulan insan bi araştırır bakar, hangi kaynaklardan ben bu konuyu objektif bi şekilde öğrenebilirim diye. bunlarda öyle bi şey yok, sana bi kaynak söylüyor bakıyorsun yazarı en okkalısından rus milliyetçisi. devlet ile içli dışlı falan yani. lan kuş beyinli, adamın ne yazmasını bekliyorsun, "aslında bu iş büyük ölçüde bizim suçumuz. hem bir yandan sırf kendi çıkarlarımız için, sonucun böyle olacağını bile bile ermenileri kışkırttık, onları boş hayallerle kandırdık. kimisini devleti kurduğumuz zaman ülkenin yönetimini size vereceğiz diye kekledik. hem de çerkezleri savaş dönemi osmanlı hududuna sürüp telef ederek süper zeki! itc yöneticilerine ilham verdik" demesini mi? işte bunları ve çok daha fazlasını yalnızca tarihi gerçekleri yazan gerçek tarihçilerden öğrenebilirsin. rusların çerkezlere yaptığı şey soykırım olarak anılmazken nasıl olup da ondan çok çok daha insancıl temellere dayanan ermeni tehciri soykırım sayılmaktadır, onu anlarsın. hele de ermeni soykırım günü diye anılan tarihte ne olmuş onu bir araştır, o zaman soykırım iddialarının aslında masum ermenilerin hakkını aramak olmadığını, tüm meselenin fransız, ingiliz, rus ajanlarını asıp keserek onların oyunlarını bozan osmanlının torunu olan türklerden intikam alma çabası olduğunu ve senin de buna istemeden de olsa yardımda bulunduğunu anlarsın.
o dönemde atalarına yapılanları kabul edemeyen, haklı olarak hakkını arayan ermeni vatandaşlar, hatta vatandaşlarımız da olabilir. onlara tavsiyem şudur. bu milletin büyük bir kesiminde insanlık şuuru vardır. o yüzden hakkınızı ararken fransızlardan, ruslardan yardım dilenmeyin. sesinizi türk makamlarına, yazarlarına vs duyurun önce. çünkü bu mesele ermenisiyle türküyle kürdüyle "bizim" meselemizdir. ancak sarkozy, merkel putin... bunların hiçbiri kendilerine çıkar sağlamadıkça bu konuyu samimiyetle irdelemez, araştırmaz. eğer onlar bir şey diyorsa bilin ki sizin haklarınızı savunmak için değil, birilerini birilerine karşı kışkırtmak içindir. yine de kendi istediğini elde etmek için masum insanların dramlarını ona buna satanlardansanız, çıkarlarına alet edenlerdenseniz, o zaman zaten sizin de bu katliamı yaşatanlardan hiç bir eksiğiniz kalmamış demektir.
20 yıldır ana medyada ve meydanlarda seslendirilmediği halde bu yıl katliamın 20. yıl dönümünde hama-humus olaylarıyla birlikte anılmaktadır. acaba bazı yorumcuların dediği gibi insanlarımızın milliyetçi duyguları sömürülerek suriyeye askeri müdahaleye halk desteği yaratılmaya mı çalışılmaktadır?
acısı sadece bir milletin değil tüm dünya halklarınındır. bu katliamı ve cinayetleri kullanarak halkları birbirine düşürmeye çalışan milliyetçi düşüncenin acısı hiç değildir. bu işin ermenisi türkü yoktur olamaz.
hocalı 3000 kişilik bir bir kasaba idi 1992'de. hocalıda bir askeri birlik değil, bir kasabada faaliyet gösteren esnaf, çiftçi, bakkal, ev hanımı vardı. hocalıya giren binlerce soysuz, binlerce gözlerini vahşet bürümüş ermeni "asker" insanların derilerini yüzmüş, kadınların memelerini kesmiştir. iki silahlı kuvvetin çarpıştığını söyleyen zihni fakirler hiçbir kayıt, hiçbir belgesel, hiçbir yazı görmemiş okumamıştır ya da 1.5 yaşındaki çocukları asker sanmaktadır.
insanlığından utanmayan aptal görünmemek için utanır. ikisinden utanmayana da sadece utanmaz denir. ölen ve derisi soyulan çocukların uğradığı işkenceye destek göstermektir bu.
Bundan 20 yıl önce 25 şubatı 26 şubata bağlayan gece Rus taburu destekli Ermeni kuvvetleri korumasız halde bulunan Hocalı şehrine ağır silahlarla saldırmışlar ve genç yaşlı, kadın çocuk demeden Azerbaycan Türklerine türlü işkenceler yapmışlar ve 613 kişiyi katletmişlerdir. Katliamda 487 kişi çeşitli yerlerinden ağır yaralanmış ve Ermeni Kuvvetleri 1275 Azerbaycan Türkünü de esir almıştır. Üzerinden 20 yıl geçmesine rağmen acılar hâlâ taze ve yaralar hâlâ kanamaktadır.
katliama tabi olanlar önce türk sonra müslümandır, türkiye'de ise malesef önce müslümanlık sonra kürtlük en son ise türklük gelir sıralama olarak.
hocali katliamını görmezden gelişimizin, her 19 ocak ve 26 şubat'ta toplumumuzun ne denli kansız ve şerefsiz olduğunun bir kez daha idrak edilmesinin sebebi budur.
ıspatı çok basit.
işte 19 ocak tarihine ait bazı gazete manşetleri;
aslında katliam değil bir soykırımdır. birleşmiş milletler örgütü'nün tanımı "ulusal, etnik, ırksal ya da dinsel bir grubu, kısmen ya da tamamen ortadan kaldırmak"tır. hocalı'daki azerbaycan türkleri sırf türk oldukları için katledilmişlerdir.
ermeni açılımları yapanların, ta 26şubatlarda onlar katlediLiRKEN susanların onlar şii-biz sünni diyenlerin ruslarla, dirsek temasında dediğidir haksızlıktır...
rusların el altından desteklediği katliamdır. Ne tesadüftür azeri hükümeti rusya iledirsek temasındalar. onların bütün derdinide türkiye çözmeye çalışıyor.