hocalı katliamı

entry522 galeri91 video9
    26.
  1. işte ermeniyle türk'ün farkı buradadır. ermeni dünyanın dört bir tarafında bizim soyumuzu kırdılar diye ağlayıp zırlarken biz onların yaptığı-yapmaya çalıştığı işleri ne dünya klasmanına taşırız ne de feryad ederiz. çünkü birisi türk'e yanlış yaptıysa cezasını yine türk verir. bu da hesapsız kalmayacaktır.

    (bkz: türk e kefen biçenin ölümü korkunç olur)
    18 ...
  2. 27.
  3. 25-26 Şubat 1992 yılında Azerbeycan'ın yukari karabag bölgesinde yer alan hocali kentinde ermeni ordusunun yaptığı katliam. 613 kişi katledilmiştir. 16 yıl geçmiştir ve katliamla ilgili yargılanan bir tek kişi olmamıştır.

    Faşizmin ulusu olmadığını gösteren olaydır. Olayı sadece ermeni-türk ilişkisine indirmek insanlığa yapılan bir hakaret olacaktır.

    Bu indirgemeden dolayı gerek ermeni milliyetçileri, gerek türk milliyetçileri "ama onlar da" diyerek kendi katliamlarını "haklı" çıkarmaya çalışırlar ki mide bulandırıcıdır.

    Silahsız her insana vurulan tek bir tokat bile ahlaksızlıktır. Tokadın kimden geldiğinin ya da tokadı kimin yediğinin önemini tartışacak kişinin insanlıkla alakası da olamaz.
    11 ...
  4. 28.
  5. katliam, cinayet, insan canına kastetmek.
    kimden gelirse gelsin yuhlanmalıdır, sivas katliamı, hocalı katliamı, solingen. hepsi aynıdır. insana kastetmenin, gözü dönmüşlüğün, masum öldürmenin affı yoktur.
    hocalı katliamı'nı yapanlara yazıklar olsun. ama altını iyice çizerek, türkiye ermenilerini buna dahil edene de yazıklar olsun. "hepimiz ermeniyiz" diyen biri olarak hocalı'da cana kasteden her ermeni'yi ermeni olduklarından dolayı değil de katil olduklarından dolayı kınamaktayım.
    9 ...
  6. 29.
  7. 16 sene öncesinin, acısı hala taze, unutturulmak istenen; ayrıca olayın faillerinin tarafından en basit şekilde dahi kınanmayan katliamıdır.

    bir ermeni öldüğünde coşa gelen şanlı türk medyasının yine hatırlamayacağı, hatırlamak istemeyeceği olaydır. azeri medyası bizim şehitlerimizi, acımızı paylaştıkları haberlerle verirken bizim yaptığımız değil azerilere, bizzat kendimize ihanettir, saygısızlıktır.
    7 ...
  8. 30.
  9. nedense bu kahrolası katliamın yıldönümünde, bu acı günün haberini bazı büyük! tvler, bırakın belgesel ya da özel yayını ana haberlerinde bile yer vermiyorlar. geçen sene bugün özellikle takip ettim hepsini. sadece trt ve birkaç küçük kanalda geniş yer aldı gerisi fos. bu sene utandırılmayı bekliyorum dilerim öyle olur. trt geniş bir yayın yapıyor, gerek 2 gerekse int kanalında belgesellerinde o günün tanıklarıyla..
    9 ...
  10. 31.
  11. rusların bütün silah ve mühimmat desteğiyle bir köyün ermeniler tarafından tamamen haritadan silindiği olaydır.

    türkiye belki istenilen düzeyde desteği azerilere bir türlü verememiştir.sadece el altından azerileri finanse edebilmiş ve ermenilere karşı yerel direnişi örgütleyebilecek askeri yeteneğe sahip isimler yollamıştır.

    yusuf ziya arpacık türkeş'in koruma amiri,nam-ı diğer azerbaycan'ın türk che guevera'sı.

    nike üzerine che baskılı tişört giyip ülkücülere faşist diye hönkürmekle olmuyor efenim anti-emperyalizm.

    8 ...
  12. 32.
  13. belki intikamının alınması değil ama bedelinin ödetilmesi gereken katliamdır.

    işte ermeniler bizim hakkımızda böyle düşünmedikleri için kesinlikle gerçek adalet* tarafından haksız görülmeye mahkumdurlar. haklı olsaydılar bile bu gerçek değişmezdi; ki kesinlikle altını çizeyim ""BiZ ONLARA VE KiMSEYE HiÇ BiR ZAMAN SOYKIRIM YAPMADIK!""
    5 ...
  14. 33.
  15. ermeni olmadığı için hayatları boyunca kompleks duygular içinde olanları umarım biran önce özüne döndürür;

    --spoiler--
    http://www.khojaly.net/video.html
    --spoiler--

    yorumsuz...
    4 ...
  16. 34.
  17. Geceler Ağladı Hocalı'da...
    ------------------------------

    Azerbaycan Hocalıda sessizlik ve karanlık hâkim,
    Doğan gün ağlayarak yavaşça geceden sıyrılıyordu,
    Yanmış yıkılmış ıssız sokaklarda bir uğultu canhıraş,
    Azeri Türkü kanıyla doymuş yarasalarda bir telaş,
    Onlarda günle birlikte kuzu postuna bürünüyordu.

    Diasporanın yalan bombardımanı başlamıştı erken,
    26 Şubat 1992 "Ermeniler katlediliyordu!";haberler derken
    Bütün dünya milletleri yorum yaptı gerçeği bilmeden,
    Bilenlerde yine menfaatlerine boyun eğiyordu,
    Adeta "1915 tehcir" yalanı gibi yineleniyordu.

    Yalan balonları dünyanın dört bir yanında şişirildi,
    Anlatılıyor "Ermenilerin haklı savaşı" pişirildi,
    Kulaklarını tıkamış dünya Hocalı katliamına!
    Üç bin yıldızdan altı yüz on üçü bir gecede kayıyor,
    25 Şubat 1992 gecesi Azerbaycan Hocalı yanıyor.

    "For the Sake of Cross" Haçın hatırı için vuruyordu,
    Gaflanlar yakmak için ölüleri üst üste yığıyordu,
    On yaşında bir çocuk başından yaralanmış inliyordu,
    Gözlerindeki ölüm korkusuyla Tigranyan'a bir baktı,
    Acımasız zalim küçük yavruyu ateşe atıp yaktı.

    Zulüm sessizce inmişti gecede Hocalının bağrına,
    Demokrasi havarilerinin bu gitmemişti ağrına,
    Bu ne biçim inançtır böyle yüzlerinde sadist bir huzur,
    Soykırım yalanı üflüyorlar dünyanın her bir yanına,
    Aynı anda yüzlerce Hocalı'nın kıyılırken canına.

    Günden güne bitiyor Hocalı'nın yüreğindeki umudu,
    Yanmış, yıkılmış insanların ne mezarı var ne tabutu,
    Baykuşlar meydanlarda ölüm marşlarını söylemekteler,
    Birleşmiş Milletler ki bu zulmü duyarsızca seyrederken,
    Kadehler tokuşturarak barış için ahkâm kesmedeler.

    Uyanır elbet bir gün ürperip karanlıklardan insanlık,
    Barış toprağı serpilip rahmete döner dünya çölünde,
    Adalet fışkırdı mı Âdemin çocuklarının göğsünde,
    Kutsilik aranmaz o zaman ne ırkta nede ten renginde,
    Yeşil renkli bahar müjdesiyle uyanıp günün birinde...

    Mehmet Arslan

    http://www.antoloji.com/s...air=51528&siir=717764
    5 ...
  18. 35.
  19. 36.
  20. 37.
  21. Elleri bir ağaca arkadan bağlanan hamile bir kadının başına dikilmiş olan iki Ermeni yazı tura atıyordu. Bu kanlı kumarı yaklaşık 100 yıl önce Anadolu toprağında Kars'ta Ağrı'da Van'da Erzurum'da da ataları oynamıştı.Onlardan duymuşlardı. Karnı burnunda çaresiz bir Azeri kadının doğumu oldukça yakın görünüyordu. Çaresiz kadın bir hazan yaprağı gibi titriyordu. Elbiseleri yırtık, ayakları çıplaktı...Ermenilerin uzun boylu olanı elindeki AK-47 model Rus yapımı otomatik tüfeğinin namlusuna monte edilen seyyar kasaturayı çıkartırken, diğeri elindeki demir parayı havaya attı

    :-Akçik, manç?..
    (Kızmı, oğlan mı?)

    -Akçik...
    (Kız)

    Bu cevap üzerine 'oğlan' diyerek bahse giren Ermeni, elindeki kasatura ile hamile kadının karnını bir hamlede yarıp çocuğu çıkarttı.Kan b! ürülügözleri bebeğin kasıklarına kilitlendi.

    -Tun şahetsar,ınger...
    (Sen kazandın, yoldaş)

    -Yes şahetsapayts ays bubrikı inç bes bidigişdana...
    (Ben kazandım ama bu bebek nasıl beslenecek?)

    -Mayrigı bedge gişdatsine.
    (Annesi besleyecek elbette)

    Bunun üzerine daha kısa boylu olan Ermeni, bir hamlede kasaturaya geçirdiği bebeği annesinin göğsüne yapıştırdı:

    -Mayrig yerahayin zizdur.
    (Çocuğa meme ver)

    Aynı dakikalarda Hocalı'nın başka bir semtinde tek kale futbol maçı hazırlığı vardı. iki kesik Azeri kadın başını kale direği yapmışlar, top arayışına girmişlerdi.Başı tıraşlı bir çocuk bulup getirdiklerinde ise Ermeni çeteci sevinçle bağırdı:

    -Asixn ma/,çimi yev bızdıge, aveg gındırnadabidi. Gıdıresek...
    (Bu hem saçsız hem de küçük, iyi yuvarlanır. Kopartın...)

    Aynı anda çocuğun gövdesi bir tarafa,başı da orta yere düşmüştü...

    Ermeniler zafer naraları! atarak, kanlı postalları ile kesik çocuk başına vurarak kanlı bir kaleye gol atmaya çalışıyordu.

    Bu iki olay Hocalı'da bundan çok değil yalnızca 14 yıl önce yaşandı. Her iki olay da ermeni çetecilerin katliamlarına bizzat şahit olan görgü tanıklarının anlatımlarıdır.

    Ne yazık ki 26 Şubat 1992 günü binlerce Azeri türlü yöntemlerle vahşice katledilmiştir. Ajanslar,katliam haberini bütün dünyaya hızla geçerken, arşı titreten ağır bir vahşet yaşanan Hocalı halkından geri kalanlar ise çaresizlik içinde kıvranıyordu.

    Türkiye'de büyük bir dehşet uyandıran katliama ilişkin ilk görüntüler ise TRT aracılığı ile duyurulmuştu. Bütün olanları batılı gazeteciler, özellikle de New York Times belgeledi.

    26 Şubat'ta güçlü silahlarla donatılmış Ermenistan silahlı kuvvetleri ile Hankendi'nde konuşlanmış bulunan Albay Zarvigarov komutasındaki 366'ncı Rus Motorize Alayı, Hocalı'ya saldırarak tarihin en vahşî katliamlarından birini yaptılar.

    26 Şubat! gecesi Rus motorize alayının tanklarından açılan top ve roket saldırıları ile Hocalı Havaalanı kullanılamaz hâle getirilerek kentin dış dünya ile ilişkisi de tamamen kesildi.

    Savunmasız kalan kente giren Rus destekli Ermeni askerleri, çocuk, yaşlı, kadın, bebek demeden birçok insanımızı vahşîce katlettiler. ermenilerin işgal ettikleri Hocalı'da dehşet verici olaylar yaşandı.

    Canlı canlı insanların kafa derilerini yüzdüler,

    Sağ olarak ele geçirdiklerini ise sistematik bir işkenceye ve tıbbî deneylere tâbi tutarak, insanlık dışı muamelelere maruz bıraktılar.

    Hızar ve testereler ile diri diri insanların kol ve bacaklarını kestiler.

    Genç kızların önce saçlarını,sonra da kafa derilerini yüzdüler.

    Babanın gözü önünde evladını, evladın gözü önünde babayı kurşunlara dizdiler.

    Kesik kafaları sepetlere doldurdular.

    Peki neydi bu düşmanlık?

    Ermenistan'daki okul duvarlarında asılan haritalarda Türkiye'nin 12 ili yer almaktayken, Ermenistan'ın bayrağında Türkiye hudutları içindeki Ağrı Dağı'nın resmi varken, Ermenistan Millî Marşı'nda 'Topraklarımız işgal altında, bu toprakları azat etmek için ölün,öldürün' denmekteyken, başkaca bir neden aramaya zaten gerek yok sanırım.

    Dağlık Karabağ Bölgesi'nde bulunan Hocalı'ya, eski Sovyet ittifakı Silahlı kuvvetleri'ne ait 366.Alay'ın desteği ile Ermeni Sılahlı Kuvvetleri tarafından düzenlenen saldırılar sonucu 613 Azerbaycan Türk'ünün hayatını kaybettiği resmî olarak açıklandı. Ancak kayıp sayısının bu rakamların çok çok üstünde olduğu bilinmektedir.

    56 hamile kadın karnı yarılmış durumda bulunmuştur.

    Bu alçak saldırıda 487 kişi ağır yaralanırken, 1275 kişi ise rehin alınmış,geri kalan nüfus da bin bir zorlukla canını kurtarmış ancak bu olayın tahribatından ruhları ve hafızaları asla bir daha kurtulamamıştır.

    Şahitlerin anlattıklarını dinleyenler önce kulaklarına inanamadı.!

    Fakat katliam sonrası Hocalı'ya girdiklerinde ise, görgü tanıklarının abartmadığını kısa sürede anladılar. Hocalı'da katliam bölgesini gezen Fransız gazeteci Jean-Yves Junet'nin gördükleri karşısında söyledikleri, katliamın boyutunu da anlatıyordu:

    'Pek çok savaş hikâyesi dinledim. Faşistlerin zulmünü işittim,ama Hocalı'daki gibi bir vahşete umarım kimse tanık olmaz' Peki 26 Şubat 1992 günü yaşanan bu katliamın emrini kim vermişti; Ermenistan Devlet Başkanı sıfatını taşıyan Robert Koçaryan denilen kirli katilden başkası değildi. Yaptığı terör faaliyetlerinin oranı nispetinde terfi eden Taşnaksutyun örgütü liderlerinden Robert Koçaryan, 20 Mart 1996'da Ermenistan Başbakanı oldu.

    Karabağ'da barış istediği için aşırı milliyetçilerin tepkisine daha fazla direnemeyen Levon Ter Petrosyan istifa edince de 30 Mart 1998 yılında ondan boşalan Devlet Başkanlığı koltuğuna,'Hocalı Katlia! mı' baş sorumlusu olan azılı terörist Robert Koçaryan oturdu.

    Ermeniler Türk hamile kadınlarına tecavüz edip karnını hamile olduğu halde taş ile doldurup öldürmüşler ve küçük Türk kızlarına tecavüz edip öldürmüşlerdi.

    Ülkemizde sadece 1 ermeni öldürüldü diye yürüyüş yaptılar ve o kadar araştırdılar ama hiç bir insan kalkıp ta bu masum insanlara işkence edilip öldürüldükleri için yürüyüş yapmadı.Yazıklar olsun
    10 ...
  22. 38.
  23. ölen kişi sayısı resmi kayıtlara göre 300 dür.
    3 ...
  24. 39.
  25. Neden güçlü ve büyük bir Türkiyenin Türk dünyasının refahı ve bölge barışı için gerekli olduğunu gösteren katliamdır.Bölgede Rusların ermenilerin elbirliğiyle yaptığı Katliamların 15 yıl öncesi yapılanıdır,ilk değildir son da olmayacaktır.Türkiye bölgesinde Güçlü olmadığı sürece de bu katliamlar durmayacaktır.
    5 ...
  26. 40.
  27. malesef bütün dünya'nın sessiz kaldığı katliamdır.
    4 ...
  28. 41.
  29. faşizmin malesef ki bir defa daha galip geldiği insanlık dışı katliamdır.
    5 ...
  30. 42.
  31. ermeniler sadece hafif silahlı bir kaç yüz silahlı azeriye karşı helikopter, tank ve ağır silahlarla sivil asker ayrımı yapmadan bu soykırıma adın ıveren hocalı kentini bombalamışlardır. yüzyılık bir yalan olarak inandıkları ermeni soykırımının hıncını savunmasız azeri türklerinden almışlar ve gerçek yüzlerini birkez daha göstermişlerdir. soykırımın yapıldığı sırada kentte bulunan ve bu katliamın da görgü tanığı olan bir gazetecinin şahit oldukları dehşet vericidir.

    --spoiler--
    Gaflan denen ve ölülerin yakılmasıyla görevli Ermeni grup, Hocalı'nın 1 kilometre batısında bir yere 2 Mart günü 100 Azeri ölüsünü getirip yığdı. Son kamyonda 10 yaşında bir kız çocuğu gördüm. Başından ve elinden yaralıydı. Yüzü morarmıştı. Soğuğa, açlığa ve yaralarına rağmen hala yaşıyordu. Çok az nefes alabiliyordu. Gözlerini ölüm korkusu sarmıştı. O sırada Tigranyan isimli bir asker onu tuttuğu gibi öteki cesetlerin üstüne fırlattı. Sonra tüm cesetleri yaktılar. Bana sanki yanmakta olan ölü bedenler arasından bir çığlık işittim gibi geldi. Yapabileceğim bir şey yoktu. Ben Şuşa'ya döndüm. Onlar Haç'ın hatırı için savaşa devam ettiler.
    --spoiler--

    edit:imla
    5 ...
  32. 43.
  33. azerilerin muazzam ehemmiyet atfettikleri katliam. her gün içki içen azeriler bile* bu katliamın yıl dönümünde içki içmezler. soykırım tezine karşı karabağ ile beraber kullanılabilecek en iyi argümanken diplomatlarımızın neden bu konu ile ilgilenip kamuoyuna duyurmadıkları merak konusu. allah katliamda katledilenlere rahmet eylesin.
    4 ...
  34. 44.
  35. ermenilerin tüm dünyanın gözü önünde işledikleri katliam. hak hukuktan değil diplomasiden ne anladığına bağlı olarak değerlendirilmesi gereken katliam. mesele eşiitlenme, dişe diş, kana kan meselesi değildir. hak hukuk dediğiniz o insanları koruyamadı, bu olay çok eski tarihli bir olay değil, modern dünyanın gözü önünde oldu. tıpkı bosna gibi. hak hukuk güçlü olana işliyor bu dünyada. hayal dünyasında yaşamaıyoruz malasef. güçlü isen hakkın var. diplomasi gücün gösterildiği uluslarası alandır, beylik ifadesi ile bir satranç oyunudur. eğer türkiye ve ya azerbaycan yeterince güçlü ülkeler olsaydı, insanlığın alnına böyle bir leke sürülmezdi. yarın da benzeri bir katliamın karabağ'da, kuzey ırak'ta olmayacağını garanti edemez. ancak diplomasiyi iyi kullanır elini güçlendirirsen bunlara mani olabilirsin.

    soykırım uygulamasına karşı kullanılmasına gelince, ermenilerin bu iddiasından vazgeçirip ilişkilerin normalleşme sürecine girmesinde katkıda bulunması en olası olaydır. bir nevi dinsizin hakkından imansız gelir felsefesi. aynı günde aynı ifadeyi ikinci kere kullanıyorum. uluslarası ilişkiler ahbap-çavuş ilişkisi ile yürümüyor azizim.
    3 ...
  36. 45.
  37. 1995'ti sanırım. olayın üzerinden 3 sene kadar zaman geçmiş. 7 yaşındayım. bize dostu-düşmanı öğretme amacı taşıyan amcam erkek kuzenleri toplamış, bize bir şeyler izletecek. o zaman için lüks olan bu olay, lükslükten ziyade bir amaç taşıyor.
    aldığı cd'de azeri türkçesiyle bir şeyler anlatılıyor. kulağı kesilmiş, tırnakları kopartılmış, zargana olmuş bazı insanlar bir şeyler anlatıyor. harabe evler, bebek cesetleri, ağlayan kadınlar, korktuğu her halinden belli olan insanlar... aklımdan silinmeyen ve sanırım silinmeyecek olan sahne ise, kulağı kesilmiş bir adama birinin size ne yaptılar, nasıl yaptılar, ne oldu gibi şeylerin sorulması ve o adamın tam anlayamadığım lehçeyle bir şeyler anlatması.

    amcam cd'yi kapatıp bazı şeyler anlatmaya başlıyor. anlattığı şeylerde bizi suçlamaya başlıyor, bu insanlar bizim yüzümüzden bu hale geldiler, biz halen kendi içimizde anlaşamıyoruz, halen devlet gibi devlet olamadık, halen sağ/sol peşindeyiz, halen devlet içinde devlet peşindeyiz... amcam anlatıyor da anlatıyor. bünyem en çok da bu insanlar bizim yüzümüzden öldü kısmında zayıflıyor ve kuzenlerle birlikte başlıyoruz zırlamaya.

    aradan 13 sene geçmiş amcam bize bir şeyler izletip bir şeyler anlatalı.
    şöyle bir bakıyorum da, bu 13 senede amcamın anlattığından farklı bir durumda değiliz.
    gençlerin büyük çoğunluğu hocalı katliamı'nın ne olduğunu bilmez. hatta bırakın hocalı katliamı'nı, nahçivan denildiğinde nah hecesini algılayıp gülerler.

    böyle giderse nah kabulümüz olacak.

    ...

    azerbaycan toplumu bu olayda çok hassastır. bir zamanlar dayirman adlı grubun ya karabağ ya ölüm şarkısı çalardı haberlerden önce azerbaycan kanallarında. azerbaycan gençlerinin bu olaya kini tazedir. dayirman grubunun yaptığı şarkı * buna en büyük kanıttır. bu şarkı halen dinlenir. olayı özetleyen en iyi eserlerden biridir zannımca.

    (bkz: ya karabağ ya ölüm)
    (bkz: ya istiklal ya ölüm)
    6 ...
  38. 46.
  39. http://www.vatanbir.org/h...-katliami-filmi-cekilecek

    * filmin çekilmesini istemeyen oylayıcılar var sanırım, siz istemeyedurun o film çekilmese bile çok sevdiğiniz ermeni kardeşleriniz bir zamanlar çok ocak söndürdü. bunları unutturmamak için elden gelen tüm gayretler sizlere rağmen sürdürülecektir.
    5 ...
  40. 47.
  41. unutulmaması, unutturulmaması gereken, daha dün işlenen ve ermenilere yaptığımız zulümlerden(!) başımızı kaldırıp ta intikam yemini edemediğimiz katliam.
    4 ...
  42. 48.
  43. bazı kişilerin ısrarla gündeme getirilmemesi için uğraştığı katliam.
    5 ...
  44. 49.
  45. bos yere ozur dileyen yuce aydinlarimizin * aklinin ucundan gecmeyen katliam
    5 ...
  46. 50.
  47. katliam sonrası görüntüleri izleyince "insan nasıl yapar lan bunu" diye içimden geçirdiğim olay. gün o gündür, siyaset ve resmi yönetimlerin hiç bir şeklinin dünyayı iyiye götüremeyeceğini anladım.

    bir de bu katliamı onayan ve destekleyen bir insan varsa, ermeni ya da türk olsun; ağzının ortasına tüküreyim.
    6 ...
© 2025 uludağ sözlük