bugün

bir evvelki derse gelmeyen öğrenciye hoca hesap soracaktır.
h: sen geçen ders neredeydin?
ö: işim vardı hocam.
h: nasıl bi işmiş bu, 3 çeşit genç vardır. cami genç, sev genç, top genç.
ö: onlar ne demek hocam?! (tüm sınıfta merak içerisindedir)
h: cami gençler vakitlerini camide geçirirler dini bütün çocuklardır. sev genç dediğimiz karı , kız peşinde koşandır. top genç ise adı üstünde futbol meraklısı top peşinde koşar bunlarda. söyle bakalım sen hangisisin?
ö: vallahi top peşinde koşmuyodum hocam!.
h: oğlum sen zaten top bile beceremezsin! otur.
ö: homur homur homur..
bunlardan birine bu gün denk geldim ki allah düşmanımın başına vermesin;

+hocam cıkalım artık yaa.
%evet hocam cıkalım cok az kaldı yaa.
-kac dakika kaldı ?
+(heycanla)3 dakika kaldı hocam..
-demek ki az kalmış.
+system shutdown
%fatal error
üst sınıfların hemen hemen yarısının alttan aldığı dersin ilk sınavından 55 alındığı için gururlanılmaktadır, finalde de biraz kasıp ohh mis gibi geçerim diye düşünülür, sabah * sınav kağıtları dağıtılır ;

soru 1 : brainstorming çalışması ile ilgili bilgi veriniz.

soru 2 : okulumuzun idari personellerini isim soy isim, ünvan ve şubeleriyle birlikte yazınız.

kağıt daha kolay girmesi için rulo şekline çevrilir.

edit : geçtim ulan geçtim. bi dersten geçeceğime bu kadar sevinemezdim. muhteşem hocamız * 65 vermiş sağolsun.
rauf versan ve uluslararası hukuk dersi:

-siz, antlaşma nedir, açıklayabilir misiniz?
+hocam işte şöyle böyle,bik bik...
-bu söyledikleriniz birşey ifade etmiyor.
*
ayar olmakla kalmayıp kalıcı etkiler bırakabilen eylemdir. Şöyle ki;

şişli terakki günlerimizde, edebiyat hocası oktay tuncer, bir dersinde yere düşen pinpon topunun sesini duyduğunda, "kim yumurtladi" demiş, bunu mutakip topu yere düşüren arkadasin lise hayatı boyunca tavuk lakabını almasına sebep olmuştu. *
ders tarih sınav öncesi kadın hoca sınav kağıtlarını dağıtmaktadır. o esnada hazır cevaplılığı bilinen ve sözünü sakınmayan hoca ile öğrencisi arasında şu diyalog yaşanmıştır.

+arkadaşlar herkes kağıdını aldımı, bakın sizin için fotokopi çektirip getirdim.
-hocam bu kağıtlar beleş dimi?
+nasıl beleş?
-hocam yani fotokopi çektirmişsiniz ya bunun için bizden para almayacaksınız. o maksatla beleşmi diye sordum.
+aaa tabi yavrum beleş olmaz olur mu hiç. akşam annene sorarsın bakalım babana beleşe veriyormuymuş?!

based on a true story
lise 3'te tenefüste erkekler tuvaletinde sigara içilmektedir. 3 kişi aynı kabine girmiştir. hoca gelir ve olaylar gelişir.

h: hoca ö: öğrenciler kabin: kabindeki öğrenciler

h: ne yapıyorsunuz bakayım siz burda.
ö: hiç hocam tuvalette ne yapılır ki? * *
o esnada aynı kabinde bulunan 3 öğrenci hocanın sesini duyarak dışarı çıkarlar. *
h: ne yapıyordunuz orda siz? sigara mı içiyodunuz yoksa?
kabin*: yok hocam ne alakası var!!!
h: ulan sigara içmiyorsanız başka ne yapıyordunuz orda erkek erkeğe?
tabi öğrenciler yine aynı anda atılırlar: evet hocam sigara içiyorduk. * *
hoca:göründüğünden daha zekimişsin.
öğr:sağolun hocam.haa??
dersanede sınıflar sınava göre belirlenir:
hoca:sendemi bu sınıfa çıktın selami?
selami:evet hocam(gururlanarak)
hoca:desene seviye iyice düşü.
lise 3 teki felsefe dersimiz.. arası hocayla iyi olan player hoca sınıfa girdiğinde uyuzluk olsun diye;

-hocam dersmi işlicez bugün gene ya?
+yok oğlum ne dersi ben lirik dans göstersi hazırladım onu sunucam size..

(bkz: mavi ekran)
hoca-bazların tatları acı, asitlerin tadı ise ekşidir.
öğrenci-acı biber baz mı hocam??
hoca-sen suratını ekşitince asit mi oluyosun?
-oğlum kalk tahtayı sil
- hocam ben nöbetçi değilim
-oğlum kalk sil
- ben silmem hocam
hoca kafası atar ve tahta gidip silgiyi eline alır.
-silerim bu tahtanın geçmişini.
sınav notlarının açıklanması esnasında öğrencinin * notunun beklediği nottan daha düşük olduğunu öğrenince * * öğretmene yüzünde şaşırmış smileyle bakması sonucu öğretmenin verdiği "fazla geldiyse düşürebilirim" cevabıdır.
yer: ikhal
tarih: lise2
ders: analitik geometri
analitikten ilk dönem 1 getiren ykobonun 2. dönem ilk sınavı da 37'dir. büyük ihtimal kalacagını anlar ve hocaya kopya cekcem hedenin yanına oturup diye sınavdan önce söyler. sınavın yarısına kadar gayet güzel kopyasını ceker sevinçlidir. fakat derken hoca kagıdını alıp farklı grup kagıt verip cöz der. ayarı yiyip kendinden gecse de sonuc olarak ikinci sınavdan yine kopyayla 40 alıp, ayarı veren hocanın vicdanının rahat etmemesi üzerine sözlü notluyla gecmilmiştir analitikten.
-hocam dersi alttan alanlar ne yapçak?
-alttan alanlar üstten vericek.*
hoca ders anlatıyor ve benim not almadığımı fark edince bana dönerek:

- revenge sen neden not almıyorsun?
+ ben biliyorum bu konuyu hocam.
- kaç net yaptın son denemeden?
+ 25 hocam.
- bu not almayan öğrencilerde bir şey var zaten. geçen sene bir öğrencimiz vardı hiç not tutmadı yıl boyunca. sıralara falan yazardı. itü'yü kazandı, gitti...

(arka sıradan arkadaş bağırır)

* hocam ben de sıranın üstüne not alıyorum. defterimi evde bıraktım. mehehe...
- tamam evladım da, sen beynini de evde bırakmışsın.

(sınıf kopar)
---hocam şebeke suyunu türbülans yöntemi ile 20 metre yüksekliğe çıkaramaz mıyız?

+++ yok. onu yapman için önce sana bi pompa lazım.
-öğrenci: hocam aganta burina burinata roman kitabı mı hikaye kitabı mı?
-hoca: boyama kitabı.
lisede fizik dersi, arkalarda oturan şişman bir öğrenci bağırır;

- hocaam, tahtayı göremiyorum ben burdaaan!
+ göbektendir evladım.

--------------------------------------------------------------------------

sınıfın serseri öğrencilerinden biri, sevgilisi telefondan arıyordur bunu, acilen bir şekilde konuşması gerekiyordur, sınıftan çıkmak gelir aklına, ve hocaya der ki;

- hocam bi tuvalete gitsem olurmu acil durum?
+ sana da ağzından verince alttan çıkıyor zaten yavrum.
"sen benim en iyi öğrencimsin, örnek olman gerekir."
tabiiki yalaannnnnnn.
olay edebiyat öğretmenliği 4. sınıfta geçiyor. hoca öğrencilere okumaları için bir kitap öneriyor. arka sıradan bir öğrenci sahne alıyor.
ö: hocam kitap kalın mı?
h: merak etme yavrum kafan kadar kalın değil.
ön bilgi: öğretmen ve sınıf evlilikle alakalı bir tartışma içindedir.
k.ö: kız öğrenci
öğr: öğretmen

k.ö : hocam ben evlenmeyeceğim...
öğr: neden?! vejeteryan mısın?
geçen sene,ders biyoloji,konu üreme.o konu olunca öğrenciler hep dalgaya vurur.biz de vurduk.
hoca:bozukluk olanlar da vardır xy de...hedehödö
1:hocam arkadaş 100.yılda çok takılıyo biliyodur(100.yıl antalya'da red light district gibi bi yerdir)
2:..
hoca:nerden biliyon,sende mi onla takılıyosun yoksa?
haha.
-hocam sizin askerlik ne zaman bitti?
+5 sene oldu oğlum niye sordun?
-hocam sizin askeriyede bando takımında olduğunuz doğru mu? öyle duyduk.
+evet bando takımındaydım.
-saksafon mu çalıyodunuz hocam? *
+hayır evladım senin gibi düdükleri çalıyodum.
hocam yildiz falina inanirsiniz degil mi?
- Yok evladim ne alaka, sen hiyarsan gökteki yildizin kabahati ne?
(bkz: ayarin elde patlamasi)
sinif azmistir,dünya'nin gelmis geçmis en igrenç ve anlatim bozuklugu olan matematik hocasinin dersidir.
hocadan nefret eden antihanzo yalakalik olsun diye hiç sesini çikarmaz.bol tansiyonlu ve asiri cosmus sinif dinlememektedir.hoca korkusundan sesini çikaramaz.sirf yalakalik olsun diye antihanzo atlar"susunn dersi dinliyorum,rahatsiz oluyorum amaaaa" diye ardindan derin bir sessizlik mevcut olur sinifta.güç alan hoca tüm cesaretini toplayar ve su kelimeler agzindan dökülüverir. "evet bende!susunuz"