Din kültür dersi hocamız sınav esnasında kopya çekmeye çalışan bir grup arkadaşımıza buna bende dahilim,
+Gelirsem oraya üstünüze kar yağdırırım' demişti
Tabi olm o an biz anlamadık adam ne demek istiyor..
Ertesi gün dedemle konuşurken laf arasında sormuştum
b:Dede..Dün hoca bize oraya gelirsem üstünüze kar yağdırıdım dedi ya..Ne demek ki bu
d:Vay ahlaksız..
b:Noldu dede?Ne demiş ki bize,?
d:Torunum adam gelirsem mükerim sizi demiş
b:!'^%
b:Saol dede..
Mala dönmüştüm..Çok ağır geldi hafız..Adam ayak üstü götürcemiş bizi de haberimiz yok...
Abovvv...
karşılık verilmesi ve kendini allah sanan hocanın g.t edilmesiyle bitirilmesi gereken rezalettir. *
neden mi böyle?
çünkü;
kendi haylazlıklarını övünerek anlatan hocaların sen dersten kovulunca seni dersten atması nasıl bir mantıksa onun eğitmeye çalıştığı kişinin de ona eğitim verme çabası aynı ölçüde bir mantıktır.
not: öğretmenlik okuyorum.
Nacizane bir dialog;(sınavlar okunmuş ve sıra itirazlara gelmiştir.)
-Hocam biz kağıtlarımızı görmek istiyorduk mümkünse?
-Kaç aldınız evladım söyleyin sırayla.
- 5..10...15... hocam
-Evladım ben şimdi sizinle vaktimi kaybedemem.Zaten yapsaydınız alırdınız birşeyler.Hadi meşgul etmeyin beni.
okulun sivil savunma kolundayım, aslında bu kol bir .ok yapmaz, eğitsel kollar dersi bizim sivil savunmada çoğu zaman boş geçer, diğer kollar, tiyatro kolu, spor kolu gibi kollar devamlı faaliyet içindedir, ama bizim kol devamlı yatar, neyse bu müdürün hoşuna gitmemiş,"bu kol birşeyler yapsın" demiş, kolun başına da na..m do...l(ismini tam yazamıyorum) adındaki bizim dersimize girmeyen, ama okulda korku salmış, kimsenin sevmediği bir hoca verilmiş, işte bizi koordine edecek, birşeyler yapmamızı sağlayacak, sözde. biz dedik "sıçtık", şimdi bununla iş miş yapılmaz. neyse hoca geldi, "bir konferans türü birşey hazırlayacaz, her arkadaşa konuları verecem, herkes hazırlayacak, okula anlatacağız." o gün çok sakindi, çok da neşeli idi, "iyi bakalım inşallah böyle gider", neyse çok büyük iştahla hazırlıyoruz, o zaman powerpoint falan da yok, bırakın powerpointi bilgisayar yok, tek tek kendimiz kesiyoruz yapıştırıyoruz, afişler hazırlıyoruz, neyse bir sıkıntı oldu, tenefüste "gidelim hocaya soralım" dedik, gitmez olaydık. hocaya sıkıntımızı anlattık, hoca da "bugüne kadar neler yaptınız" diye sordu, biz de heyecanla anlatıyoruz, işte afişleri yaptık, yazıları yazdık, falan filan, ama adam beni dinlemiyor devamlı önüme bakıyor, ben anlatmaya devam ediyorum, "işte şu sıkıntımız var hocam nasıl halledebiliriz" diye sordum, adam kitlenmiş şekilde hala öneme bakıyor, bir 10 saniye falan baktı, sonra kısık sesle
"çıkar elini cebinden" dedi, ben o heyecanla elimi cebime atmışım farkında değilim, tam "afedersiniz" diyecektim, elimi ebimden çıkarıyordum, "saygısız hayvan iki saattir bakıyorum, elin cebinde saygısız it" ben "ama ama" derken, "siktir ol git gözümün önünden" diye bir bağırdı, tüm okul inledi, rezil olduğuna mı yanarsın, o şoku yaşadığına mı? ağlayarak gittim sınıfa, ulan asıl yapılan işe saygısız sensin, orada birşey anlatıyorum, benim dediklerimi dinleyeceğine benim hareketlerimi izliyorsun, o günden sonra çok isteksiz çalıştım, konferansı yaptık ama bir .oka benzemedi. *