yaşanmış bir hikayedir. birinci sınıf öğrencileri zorunlu ve seçmeli ders seçimini yapmaktadırlar. biri danışman hocasına yaklaşır ve benim için halen çözümsüz olan o soruyu sorar.
- seçmeli dersleri seçmek zorunda mıyız hocam?
kim bilir belki de bu öğrenciyi yıllar sonra anlayacağız.
her din hocasının başına gelen sorudur ;
- hocam cin var mıdır ?
+ var evladım var.
- hani hocam ?
+ çık dışarı evladım.
- ama hocaaaaaaaaam.
+ oğlum kantinde var ya git al işte.
- bırak hoca ya yaptığının espirinin mına koyim bırak gözünü seviyim, sonra zorunlu eğitim falan diyosunuz..
(bkz: okumuyom ben ya)
-hocam lehçe ile dil olan Lehçe' yi nasıl ayırdetcez.
-hocam -man/-men yapım ekine örnek süpermen i buldum olur mu? (eleman ciddiydi dalga geçme falan değil)
not: bunları diyen türk dili ve edebiyatı bölümü birinci sınıf öğrencileri. bi gün alttan aldığım derslere gidiyim dedim de bunları duydum geldim psikolojim bozuldu daha da gitmem mınaki.
sorulan soru karşısında hocanın dumur olduğu ve zamanın durduğu an.
- hocam istediğimiz sorudan başlayabilirmiyiz.
*evet evladım.
(halbuki sınav kağıdının altında istediğiniz sorudan başlayabilirsiniz. denilmektedir. öğrenci milletinin geninde bu var.....
-hocam. romantizm ile romatizma aynı mıdır......
*hayır oğlum aynı değildir.(tabi hocanın ses tonu ve uslubu değişiktir).
- hocam bi yazar kitabında harem bölümünde hamamda padişah'ın cariyelere birlikte yıkandığını ve cariye'lerle oynaştığını yazıyordu.?
*kitabın yazarı hamamda ne yapıyordu oda mı cariye'leri kovalıyordu?.( bu olaya bizzat tanık oldum)