tanım gerektiren her sittiri boktan entari gibi yine tanımla başlarım hikayata.
baldırı çıplak öğrencinin öncelikle aile ve çevresi için yaratıcı zekası ile ortaya çıkardığı bahane ürünü.
efendim işin özüne gelmek ve boktan diyaloglarla olayı kendi çapımda süslemektir maksadım. ilköğretim sonları ve lise eğitimi düzeyinde başlayan halk arasında tosun diye tabir edilen aşşağılık notlar üzerinden prim yapmak isteyen öğrenci çabası. öğrenci çabası diyorum çünkü geçmişte aynı ortak yaşanmışlıkların babaya berbat bir kompozisyon halinde sunulması başarısız bir eylemin dik alâsıdır.
******
+ lan bu ne a.k
- ne ne babacım ? *
+ elinin körü itolit. * bu zayıflar ne lan ?
- yaa baba bildiğin gibi değil, hoca bana taktı..
+ sen de hocaya taksaydın lan her zaman aynı yalanlar.. *
- kem küm..
istiklal marşı
anneye sığınış
kapanış
******
- yavrucuğum bu notlar nedir ?
+ babacııım özür dilerim ama..
- ama..
+ 44 ten kaldım baba kanaat notu kullanmadı..
- evladım mecbur mu hoca. çalışıp geçseydin ya ?
+ ama baba arkadaşı 40 tan geçirdi, hakkımı yedi.. *
- hakkını yediyse çükünüde yeseydi benim oğluşumun..
+ canım babam. *
******
- hoca hakkımı yedi baba..
+ lan pezemennnk sen veli toplantılarını bile haber vermiyorsun.
- şey unutmuştum onu.
+ lan senin gittiğin yollardan ben gözü kapalı geliyorum !
- paşabahçe destekli gözlüklerle ? *
+ siktir git hayvan herif !
okul yılların da anneye, babaya söylenir en kolay kaçış cümlesidir.
-baba tarihi yanlış anlatıyordu uyardım ben de gıcık kapmış galiba yazılı da sıfır verdi.
*düşünüyorum da oğlum tarih bilgisi olmayan sen nasıl uyarsın öğretmenini.
-yani olamazmı baba.
*olamaz salak git odana.
-tamam.
istisnalar kaideyi bozmaz atasözüne güzel bir örnektir. Hocanın işi gücü yok sana mı taksın ? Kendi ekmek kavgasına düşmüş, ay başını denkleştirmeye çalışıyor. Ama dediğim gibi istisnaları da vardır. Bu tip hocalar kişiye değil belli bir şeye takıntılıdır. En basit örnek erkek kız ayrımıdır. Vardır böyle tipler. Değnekle girişilesidir.
yer: erzurum mehmetcik ilk öğretim okulu
ders: işletme
konu: elbeceriler
öğretmen: bayan bir hocam.
öğ: öğretmen
m: meltem
ö: ömer
-çoçuklar şimdi el becerilerinizi görücem hadi bakalım?
bir konu veriri ve bütün öğrenciler uğraşır ama zor bir konudur.
m: hocam bana yardım eder misiniz?
öğ: tabi canım.
garibim ömer uğraşır ama yapamaz bir türlü,
ders biter öğretmen not vermek için öğrencilerin el becerilerine bakar.
öğ: aferrim meltem 100
m: teşekkür ederim öğretmenim
öğ: bu ne ömer ya böyle, 55 oda uğraştığın için.
ö: olsun meltem ile siz beraber 100 aldınız, ben tek başıma 55 aldım oda güzel.
öğ:!&+^?
x-hoca hakkımı yedi gördün mü 40 geldi lan?
y-o şerefsizi bende sevmiyorum adam resmen hakkını yedi.(içinden) hassittir lan çalışmıyon kopya çekiyon sonra not beğenmiyon.
çocuk:baba kimyacı hakkımı yedi?
baba:tamam oğlum yarın okula geliyorum.
çocuk:neyse baba ya boşver şimdi bana daha beter takmasın.
(bkz: kötü not bahaneleri)
not:%15 i doğrudur.çünkü hala şerefsiz öğretmenler var.