gereksiz bir kapasite bolluğuna düşmemek demektir. zira salvador dali dahi daha realist yaklaşımlarda bulunabilmektedir.
ayrıca iş bu entry'i canımız kanımız moderasyonumuza borçluyuz. atatürk eleştirisi altındaki hakaretlere verilen ayarları silin,en çok oynalanan entryi silin. bunlar kalsın, millet sinir krizleri geçirsin. *
nediyim size ve hoca efendinize bilmyorum ki soylyecek laf bulamıyorum gerçekten sovsem mi bilmiyorum ..ama su kadarını soyluyum ki adam (adam diyorum simdi çıkarsınız hoca efendiye adam denmez diyenniz olur ) çok iyi bi tuccar adam işi biliyor hiç bişe yapmasa yatsa siz ve sizin gibiler sayesinde onu ve etrafındakiler tuvalet kagıdı yerine para kullansalarda o para bitmez.simdi siz benm için diyeceksiniz ki vayy seytann aq yuzyıl seytanı.
bu heriften hocaefendi olarak mı söz ediliyor? yani, hocaefendi deyince kafamızda fethullah gülen diye bir şimşek mi çakmalı? breh breh breh.
hadi leeyyn.
neymiş, kapasite falan yokmuş insanlarda. anlayamıyorlarmış o yüzden. ulan bu işler ne zamandır kapasiteye bağlı oldu? anlatılanlar ne zamandır en zekilere yönelik oldu? islam dönemin en cahilleri olan araplara gelmemiş miydi? * ne oldu, herkes gelişti de biz mi geri kaldık? anlamıyoruz falan? kapasitemiz yok, kusura bakmayın. mazur görün yazdıklarımı.
--spoiler--
2590 sayılı Lâkap ve Unvanların Kaldırılması Hakkındaki Kanun (26 Kasım 1934)
Madde 1- Ağa, Hacı, Hafız, Hoca, Molla, Efendi, Bey, Beyefendi, Paşa, Hanım, Hanımefendi, ve Hazretleri gibi lakap ve unvanlar kaldırılmıştır. Erkek ve kadın vatandaşlar, kanunun karşısında ve resmi belgelerde yalnız adlarıyla anılırlar
--spoiler--
bir misalle meseleye açıklık getireyim de dağılın:
hoca efendi bir gün göle yoğurt çalıyormuş. adamın biri hocayı göle yoğurt çalarken görünce demiş ki:"hoca bu kadar yoğurdu kim yiyecek?" hoca da demiş ki:"göle yoğurt çalındığına inanıyorsun da yoğurt gölünün yenip tükendiğine niye inanmıyorsun?"
bir kusur değildir. benim anlayamadığım öteki şey ise neden hep hoca'nın anlattığıdır? gelsin azcıkta biz anlatalım dinlesin, ferahlatiyim kalbini onun. bakalım onun beni anlama kapasitesi var mı?
onun türkiye'ye gelebilitesi var mı? ferahlattığı iddia edilen yürekler gibi yüreği var mı cesareti var mı gelmeye? malesef bunları anlama kapasitesine sahip değilim.
hocaefendiyi! anlamak istemediğimizi anlamayan zihniyetin açtığı başlık. kalp dünyamızın aydınlanması ve ferahlaması için salya sümük ağlayan birisini mi dinlememiz mi gerekiyor? tamam, kendiniz çobana ihtiyaç duyan koyun gibi peşine takılıyorsunuz bu tip adamların onu anladık ama inancını kendi başına yaşayabilen insanları, "kapasitesiz" olmakla itham etme hakkını ve cesaretini nerden alıyorsunuz?
belki anlayacak çok başka şeyler olmasından kaynaklıdır.
- vodafone reklamlarındaki eşsiz ironiler
- mehmet güven'in galatasaray'da olması
- iddaa'da mütemadiyen tek maçta yatmak
- sayısal lotoda ikiyi bile tutturamamak
- david lynch'in kahrolası filmleri
- ölen birine toprağı bol olsun denmesi
- türkiye'de kaliteli puronun olmayışı
- türklerin siyaset konuşmayı çok sevmesi
- bir kadınla geçinmenin yolunun olmayışı
- adana demirpor'un bir türlü kategori atlayamayışı
- bankacıların pc ye bakarak insanlarla muhattap olması
- insanların çoğunun bir at klasına bile sahip olamayışı
- 12 eylül mağduru babaların arızalı oluşu
buna müteakip 80 sonrası gençliğin pesimistliği ve bezmişliği.
bunları anlayabilirsem şayet hocayı da anlayabilirim günün birinde.
mümin kardeşinin, cemaatten olmamasını "yanlış fikirli" bulan ve "kirli sulara" benzeten kapasiteyi toptan reddeden kişinin sahip olmamakla kazandığı zenginliktir.
not: güzel kardeşim sen dediğin lafın nereye gittiğinin farkında mısın? hem ayıptır hem de günahtır!
neden hocaefendi ( ne demekse) yi anlama gereksinimi duyacağımıza bağlı bir şey bu, kendisi fethullah değil midir bildiğimiz, ki sıradan birisidir, neden onu anlamaya yeltenelim ki, koskoca filozoflar, devlet adamları, peygamberler dururken bir ağlak necmiyi anlama gayretinde bulunalım ki. anladığını iddia edenleri gördüğümüz ve o durumlara düşmek istemediğimiz için uzaktan uzaktan geçiyoruz işte, mevlana varken ona mı kalmış gel demek.
gereksiz arapça kelimeleri bilmemektendir. türkçe olmayan bu kelimeleri kullanmadan derdini anlatsa ortada anlatacak hiç bir şey kalmayacağından bu laflara başvurmaktadır bu hoca diye tabir edilen zat. fakat onu anlayamamak önemli değildir. anlatmaya çalıştığı şey hayatın ve dinin sırrı değil, kendi grubunun reklamıdır. anlayabilmek için bir anlama kapasitesi gerekli değildir.
ekonomi bilgisinin eksik olmasından dolayıdır. eee o kadar parayı yönetmek kolay değil ama değil mi ? ayrıca emperyalizm çarklarının nasıl işlediğinden de bi haber olmaktır. türkiyedeki islami kesim yoksa nasıl abd nin isteği doğrultusunda kontrol altında tutulabilir. hoca efendi dediğiniz abd yanlısı dini liderlerle tabi.
