ilk okuduğum fantastik kitaptır bu hoş sayfalar topluluğu. başladığı gibi bitiyor, merakla okunuyor bir solukta. fantastik edebiyat aleminde kemikleşmiş eserlerden birisi zaten, hayal gücünün ortaya çıkarabileceği güzelliklerin bir numunesi. her masalda olduğu gibi bunda da çıkarabileceğiniz öğütler var elbette, okumayanlara tavsiye.
bilbo baggins'in yüzüğü gollum'dan nasıl aldığını da anlatan muhteşem ötesi tolkien eseri. altıkırkbeş yayınları'nın yayınladığı versiyonunu okudum. bilmiyorum diğer yayınlarda var mı ama arkaya eklenen sözlük ve soyağaçları çok güzel. meşhur kaan çaydamlı'nın ( kaybedenler kulübü) yayınevidir kendisi, fantastik notlar da yazmışlar. güldürdü.
an itibariyle bitirdiğim j. r. r. tolkien kitabıdır. Kendisi küçük ama kocaman bir yüreği olan bilbo baggins'in kahramanlığına tanıklık ettik hayranlıkla. Şimdi karşısında saygıyla eğilmekteyiz. filminin de aynı tadı vereceğini umuyorum.
heyecanla 14 aralık cuma'yı beklerken, bilet stresine düşmüşken, ansızın gelen sürpriz! 13 aralık perşembe günü "Hobbit: Beklenmedik Yolculuk 3 Boyutlu IMAX Deneyimi" Filmi özel ön gösterimine bilet kazandığım efsane film.. orta dünya'yı ilk turlayanlar'dan biri olcam. daha ne diyeyim ki ben?...
bu ırk hakkındaki en güzel yorumu askerde okur yazar olmayan fakat zekası acaip sivri bir askerin endonezya donanmasına ait misafir geminin limanımıza demir atmasından sonra konuk endonezya askerlerinin, törenle karaya ayak basarken yapmıştı:
Bugün 16:30 seansına girdim, oldukça doyucuydu. Başlangıçta 3 film halinde yapılmasına tepkiliydim, daha çok para kazanmak için yaptıklarını düşünüyordum. Fakat öyle yapıyor olsalar bile, gerçekten sayfa sayfa işlenmiş gibiydi. Filmi izlerken, kitap okuyormuşum gibi hissettim kendimi. Bilbo ile Gollum' karşılaşması oldukça güzeldi. Hep merak etmiştim Bilbonun yüzüğü nasıl aldığını, üçlemede yerde buluyor olarak görünüyordu ama o oraya nasıl gelmişti filan aklıma takılıyordu.
--spoiler--
Film daha ilk dakikalarından kalitesi ile çıkacak sonra ki filmlerin de kalitesini belli etti bence, ejderha sahnesi ile(ki oldukça iyi bir sahneydi). Tabi film boyunca, zibilyon kere izlediğim fragmanlarında ki ne kadar sahneye denk geldiysem, tüm konuşmaları aynı anda tekrarladım :D Defalarca tüylerim diken diken oldu, özellikle iki sahnede, ilki bu
Diğeri ise Bilbo'nun Thorin'in başı kesilmek üzereyken araya atladığı sahneydi. Cücelerin yeteneklerine de hayran kaldım, bilbo'nun evinde ki tüm yiyecekleri silip süpürüp, her yeri dağıttıktan sonra tabakları fırlata fırlata mutfağa gönderip yıkayışları ve sabah olduğunda bilbonun herşeyi yerli yerinde bulması, eve sanki hiç kimse gelmemiş gibi düzenli bırakmaları hoştu. Filmde tek hoşlanmadığım şey goblin kralının ölmeden önce "bak bu olurmuş." demesiydi. Espiri yaptırtıcam diye fazla zorlamışlar gibime geldi. Gandalf kılıçla karnını yanmış, 2 saniye sonra başını kesicek, sen hala espiri peşindesin arkadaş.
Sonuç olarak 10 üzerinde 8 veriyorum. (2 puan kırmamın sebebi, müzikler yüzüklerin efendisi üçlemesine göre oldukça vasat kalması ve bu bazı yersiz espiriler.)
--spoiler--
yüzüklerin efendisindeki durumun aksine, kitapta olmayıp filme eklenen sahneler vardı ki, aliyyü'l-ala olmuş, peter jacksonı unutanlara sağlam bir hatırlatma olmuştur...
muhteşem bir girişle 2 seriyi birbirine bağlamış, yüzükelrin efendisinde vücud bulan sahnelerin menşeini harika bir betimlemeyle oluşturmuş, galadriel ve sarumanlı sahnelerin kitapta yer almamasına karşın 2.seriyle bütünlük oluştururcasına bağlamış, az ama okkalı savaş sahneleriyle, 2metrelik thorini heybetli ve karizmatik bir cüce yapışıyla... ne anlatıyorum ki...
sanki aradan 9yıl geçmemiş kralın dönüşü üzerine-ki19 aralık 2003tü- her filmde daha iyi bir seviye, 3d ile daha gerçek bir orta dünya... diğer üçlemeyi ne zaman hangi şartlarda izleriz bilmem ama, jackson nefes bulduğu sürece heyecanımız ve orta dünyayla bağımız hiç bitmeyecek gibi, bitmesin de...