içinde bulunduğum psikolojinin kelimelere dükülmüş çözümlenmesi.
evet güzelim sana duyduğum şey basit bir hoşlantı değil; değil çünkü seni her gördüğümde ayağımla kollarım sanki birbirleriyle yer değiştiriyor, karnım ağrıyor. ben gözlerine baktıkça yanıyorum, ağustos güneşi tam tepede nasıl yakarsa öyle yanıyorum.
evet güzelim sana duyduğum öyle dillere destan bir aşk da değil. seni uzaktan izlemek, hayalini okşamak yetip gidiyor bana. ya da seni bir başkası okşuyor diye ben böyle teselli buluyorum, kim bilir.
hem ne demiş Cemal Abimiz;
Alışırım seni yalnız düşlerde okşamaya;
Bunun verdiği mutluluk da az değil ki *
teklif eder, kabul edilir, 3 ay çıkar 4. ayda da sözleşmeyi feshedersiniz. bir nevi kiralık futbolcu gibi yani. hiç oynayamamak yerine kısa süreliğine de olsa şansınızı denemiş olursunuz. ha bazen kulüp sizi çok sever, siz de ona bağlanırsınız ama çoğu zaman ilk ihtimal sözkonusu olur.
en icinden cikilmaz durumdur. ask desen degil hoslanti desen o da degil. onu her görüsünde kalbin deli gibi carpar ama onu sevmezsin. onun senin olmasi icin bir sey sarfetmezsin. uzaktan begenirsin ki o da deigildir.
(bkz: ağır hoşlantı) adamı yer bitirir. gidip konuşmak en iyisi. kabul ederse ne mutlu sana. eğer işler iyi gitmezse bir kere ölürsün. sonra hayata devam.
ayrıca mesaj da vereyim. bünyeye en büyük ızdırap bu durumdaki karasızlıktır. en kötü sonuç kararsızlıktan iyidir. ayrıca 2 : sen onu değil; o seni kaybeder. ( de ki biraz daha rahatlarsın) (*) *