gece karanlıktı. dışarıda yağmur içeride hüzün vardı. azar azar üşümeye başlamıştım. usulca kapısını araladım. omuzlarına kadar örttüğü ince örtünün altından hafif hafif memelerini sıvazlıyordu. (siktirin gidin lan. posta gazetesi mi lan burası? elini malafata götürenin allah belasını vermesin!)
gece yatmadan önce perdeyi çekerken bir de ne göreyim lan! karşı balkonun karanlığında arzı endam etmiş bir hatun. kim la bu diye düşünürken pat balkonun lambası yandı. göbekli ve atletli adam balkonda sigarasını yakarken ben de az önceki hatunun bir saksı olduğunu farkettim. uyku kafaya vurdu lan herhalde.