hoşlanılan kızın bakire olmadığını öğrenmek

entry88 galeri5
    12.
  1. normal durumdur. Kadın erkeğin istediği şekle bürünmek zorunda olan obje değildir. Ben serbestçe hayatımı yaşayan biri olarak kimseye zincir vuramam. Evlenmek istediğim kadına hemen nikahı kıyar otururum. Koyvereceksin geçmişi, benden önce ne yaptığı değil benimle birlikte ne yaptığı önemli. Açık pazardır işine gelirse alırsın gelmezse almazsın.
    9 ...
  2. 11.
  3. Hoşlanılıyorsa sorun değil aşıksan durum çok kötü.
    1 ...
  4. 10.
  5. nasil ogreniyorsun acip bakiyor musun ? kolay kolay hicbir kiz ben bakire degilim demez de.
    4 ...
  6. 9.
  7. kız belki pişmandır belki değildir bu onu ilgilendirir bakire değil diye bir kadından soğuyorsanız bu sizin sorununuzdur büyük problemdir yani aslında onu hiç sevmemişsinizdir sevgi bu kadar küçük olaylarla azalıp kopamaz yani demem o ki kimse kimsenin hiçbişeyine karışamaz ha aralarında bi fark kalır o farklan çok güzel olur taammı.
    9 ...
  8. 8.
  9. diktirip yalan söylemesinden daha iyi bir durum olabilir.
    6 ...
  10. 7.
  11. 6.
  12. Önemsiz bir durumdur. Erkek milletinin eşek s*kmediği varsayılırsa muhtemelen bayan ile cinsel bir hayat paylaşacaktır. Namusun bacak arasında veya popo arasında olmadığını 2015 yılına gelmiş olmamıza karşın hala bu tartışmaları yaşamak da trajikomik bir durumdur. Kadınlar da erkekler kadar özgürdür.
    10 ...
  13. 5.
  14. 5.
  15. simdi yazacaklarimi cogunuz idrak edemez. bu sebeple ki bosuna okumayin, kotuleyin gecin.

    tam 4 ay bekledim onu... o tipki bir misket gibi parlayan gozbebeklerinde kendimin akislerini gordugum ilk anda vuruldum ona. tam 4 ay tek kelime edemedim. hep markette alisveriste karsilasirdik. sadece merhaba, merhaba. fakat hicbir kadin onun kadar boyle guzel merhaba diyemez ve hicbir kadin onun kadar boylesine guzel gulumseyemez. sirf o dokundu diye, bakip tekrar tezgaha koydugu onlarca gereksiz sey alirdim. sirf o dokundu diye...

    bi boka benzemeyen siirler de yazdim ona, hepsi durur. bi keresinde markette yanlislikla eli elime degmisti de kanim cekilmisti damarlarimdan. hani 120000 volt verse vucuduma gogun en deli simsegi, boylesine kar etmezdi.

    aylarca boyle yasadim onu. sessizce, o bilmeden. fakat nereye kadar boyle gidecekti? bir pazar gunu erkenden kalktim. dus aldim. yeni elbiselerimi giyip, tesadufen de olsa onun en sevdigi parfumu siktim uzererime. ask mabedimiz markete giderken, gordum icerde onu. tan vaktindeki gunes kadar guzel ve sicakti. usulca yanina ilisip merhaba dedim. o icimi kavuran gulumsemesini gozlerine yerlestirip bakti bana.

    -parfumun cok guzel, en sevdigim kokudur bu

    lan hic bu kadar sevindigimi, onore oldugumu hatirlamiyorum ben. ne kadar da iyi bi secim yapmisim meger. tesekkurler deyip bi utangac veled edasi ile ne yapacagini sordum
    bugun hadsizce. sasirmisti ama kizmisa benzemiyordu. hic, hic bi sey dedi.

    lan oturmus sabah sabah romantikli seyler okuyorsunuz, isiniz yok mu sizin?

    bok gibi bi durumdur. bakir bi erkek olan benim ve benim gibi arkadaslari intihara surukleyebilir, dikkatli olmak lazim.
    5 ...
  16. 4.
  17. + ben bakire değilim.

    - bende bek bakir sayılmam.

    + iyi hadi soyun o zaman.

    - vay amına koyyim bu kadar da değil. *
    4 ...
  18. 3.
  19. 2.
  20. 1.
  21. bir erkeğin başına gelebilecek en kötü hadise. hoşlanılan kızı, ex hoşlanılan kadın statüsüne sokacak, paradoksal vehamet.

    mecidiyeköy'de, benim kızla turluyorduk, yanlış olmasın yani. yan gözle bakanın gözünü oyardım; namusum gibiydi o benim. karşıdan karşıya geçip, ali sami yen tarafına geçecek ve maça girecektik. iki kişilik bir hayat kurmak istiyordum onunla. bu nedenle de, hayatımda ilk defa bir organizasyona bir çift bilet almıştım.

    neyse tam karşıya geçerken, hiç unutmuyorum bağcılar'a giden otobüs'ün altında kalıyorduk az daha. o dakikada, bağcılar'da yaşayan fakir ama gurursuz halktan bir daha tiksindim. yüreklerimizi ağzımıza getirmiş, fakirlerle ve umutsuzlarla dolu, yorgun ve yaşlı yüzleri taşıyan bir otobüstü, bağcılar'a giden belediye otobüsü.

    her neyse, maç 0-0 bitti tabii. bizde çıktık evlerimize dönecektik. yanağından öptüm bunu. taksiye binmesi için yolculayacaktım. seni o kadar çok seviyorum ki filan dedi. bakire değilim ben, ama senin bunları kafaya takmayacak kadar özgürlükçü, mert bir insan olduğunu biliyorum, çok iyisini, harikasın sen diye fısıldadı kulağıma.

    o anda tepem attı işte, bir an tiksintiyle duraksadım. maça gittiğim, beraber tezahüratlar yaptığım kız, bakire değildi ve beni oyalamıştı bu zamana kadar. sinirle tokadı yapıştırıp, mecidiyeköy'den geçenlerin ablak suratlarına aldırış etmeden, olası bir meydan dayağına da mahal vermemek için ilk otobüse atlayıp, uzaklaştım oradan.

    "bağcılara gidiyordum meğerse", ehe.
    8 ...
© 2025 uludağ sözlük