sonsuz evren içerisinde limit sonsuza varırken birey olarak hiçliğe gömülüp kayboluyoruz. sadece felsefi olarak değil maddesel olarak da "aslında ben yoğum" diyebilirsiniz.
Ateistler(stephen hawking gibi) big bangi(evrenin başlangıcını) anlatırken “hiçlik” durağan hale geldi sonra big bang oldu ve bu evren oluştu der.Yalnız burda yanlış anlaşılan şey şudur ki bir şeyin “hiç” olması o şeyin herhangi bir potansiyeli bile olmadığı anlamına gelir.Yani hiçlikten birşey kendiliğinden çıkamaz. https://galeri.uludagsozluk.com/r/2123099/+
hiç dediğin nedir? bir saksı, bir çekiç, bir toprak, bir çiçek, bir damla, bir renk, bir ten, bir doku, bir boşluk, bir ses, bir koku, bir tat, bir gülüş, bir his, binlerce soru ve tek bir yanıt... içinde yoktan öte olan, var olanla aynı sandığın hep bir eksik; hiçlik.
Tasavvuf mahallesinde makamı bulunan, yokluk tortusu. Makamda dervişler ve meczuplar divanda eğleşiyor, duru ve demli bir göl gibi olan ruhlarına zikirsel çakıl taşı atıyorlar.
Hiçliğin bu kadar eğleştiği bir başka camia yoktur. Parekende usulden çok toptan usule iman eden bu güruhun, kapital anlamda, sanayi devrimine bir civatalık katkıları yoktur.
Dervişlerin ve mezcupların kafası güzel de felsefeleri atıl.
Makam mevki mertebe ve rütbelerin son durağı. Hiçlik.
Nasreddin Hoca’ya sormuşlar: “Kimsin?”
“Hiç” demiş Hoca, “hiç kimseyim.”
Dudak bükülüp önemsenmediğini görünce,
sormuş Hoca: “Sen kimsin?”
“Mutasarrıf”ım demiş adam kabara kabara.
“Sonra ne olacaksın?” diye sormuş Nasreddin Hoca.
“Herhalde vali olurum” diye cevaplamış adam…
“Daha sonra?..” diye üstelemiş Hoca.
“Vezir” demiş adam.
“Daha daha sonra ne olacaksın?”
“Bir ihtimal sadrazam olabilirim.”
“Peki ondan sonra?”
Artık makam kalmadığı için adam boynunu büküp “Hiiiç.” Demiş
“Daha niye kabarıyorsun be adam, demiş Hoca..
ben şimdiden, senin yıllar sonra gelebileceğin makamdayım.