yaşama sevincinin tükendiği andır. deprosyon demek yanlış olur çünkü depresyonda sorun ve sıkıntılar vardır ve kişi koşullar düzeldikçe mutlu olur. fakat hiçbir şeyden mutlu olamayan kişi doyumsuzdur ve ondan her şey beklenir. yetinmeyi bilmez, daha fazlasını ister. sanki bir şeyler artınca mutlu olacağını düşünür ama sonuç değişmez çünkü gene mutsuzdur.
mutsuz olmasının asıl nedeni ise gözünde herşeyi değersizleştiriyor olmasıdır, kendini dahi.
depresyonun da bir sonucudur; doyumsuzlukla alakası yoktur. hastalıktır. normalde kişinin yaptıkları onu mutlu edebilirken artık edemiyor oluşu durumudur; bu durumda doyumsuzluk olarak nitelendirilemez.
hayatın renklerinin solduğu, griler içinde puslu-flu bir hayatı izleyen insan manzarasıdır. Güneşin doğuşu farketmez, yeni bir güne başlamak heyecan vermez, amacını yitirmiş, büyük kayıplar yaşamış, hayatı anlamsızlaşmış, yaşam sevincini, umutlarını, yarınlarını bitirmiş insan modelidir.
hiçkimse gerçeği aramaz, gerçeğin ne olduğunu bilmez,
çünkü gerçek insanları mutsuz eder.
işte bu yüzden alkol vardır, ya da uyuşturucu..
gerçeklerden uzaklaşmak için..
"mutlu olmak gerçek midir?" ya da "mutlu mu olmak gerekir?"
gibi soruların cevapları açık uçludur.
yaşadığımız hayatı mutlu etmek istiyorsak hiç durmamalıyız.
evlenmeliyiz, sıkıldığımızda çocuk yapmalıyız.
kabullenemeyiz; ama çocuk yapmak bir sıkılmışlık göstergesidir.
eğlence aracı.
onları sevmeye ihtiyacımız vardır ya da soy sürdürme güdüsü için çocuk yaparız.
ve bunların bizi mutlu etmesini bekleriz. eder de çoğu zaman.
ama gerçek hiçbir zaman insanı mutlu etmez..
gerçek ölümdür.
gerçek yok oluşur.
gerçek aslında hiç var olmadığımızdır..
hayalleriniz gerçeğe döndüğünde, hayal ettiğiniz şeylerin aslında onları hayal ettiğiniz zamanki kadar keyif vermediğini anlarsınız. tatmin olan arzularınız yalnızca hayal kırıklığı yaratır. hayatın çok da matah birşey olmadığını farkettikten sonra beklentileri düşük tutmak mutlulukları arttırabilir.
çok da beğenmediğiniz halinize şükrederek üstesinden gelinebilecek durumdur.
sizden 10 kat daha berbat halde olan insanlara, yaşam şartlarına, dertlerine, başlarına gelmiş binbir türlü acıya bakarak, aslında sizin onlardan ne kadar da iyi durumda olduğunuzu görerek ulaşabilirsiniz. çünkü her zaman sizden daha kötü durumda olan insanlar mutlaka vardır. yok eğer, "bana ne. onlar başka, ben başkayım" diyorsanız, o zaman sürekli mutsuz olmanız çok normaldir.
ruhundaki o dolmak bilmeyen boşluğun varldığından doğan ruhsal bunalımdır. Tedavi ise ruh neye açsa ' Sevgi, Yemek, Müzik ve Tabiki Tasavvuf ' Ruhu Doyurmak kesin çözümdür. Herşeyden Mutlu olma bilme durumudur.
bağlanılan insansız geçen birkaç günde gerçekleşebilen durum. varlığından haberdar olup fakat sesini, nefesini, bir sözünü duymamakla insanı kaplayan ruh halidir. uzun süre atlatılmaz. insanı amaçsız, boş, kendini hayatın sırtında bir yük olarak görmesine sebep olur.
bazen sebep;
belirlenen bir şeyden mutlu olmaktır.
o şeyde mutlu olunamıyorsa, mutlu olmanız gerekenlerde mutlu olmayı göremiyorsunuzdur. ne mi olur?
geçer gider, ileride ise, mutlulukları kaçırmış olmanın mutsuzluğu çekilir. ne mi olur?
o da geçer ve gider...
kısaca;
hayatı bir bütün olarak değerlendirmektense, ufak parçaların birbiriyle bağlantıları olarak görmek gerekir, ki bir bağ koptuğunda, diğer bağlardan mutlu olunabilsin...*