frank rijkaard' ın yerine galatasaray' ın, christoph daum' un yerine fenerbahçe' nin, mustafa denizli' nin yerine beşiktaş' ın başına geçirilmesi gereken şahıslar. belki o zaman çeneleri kapanır biraz olsun.
parayı ağır eleştiri ile desteklenmiş yorumlar sayesinde sırtlayan bu abilerin rutin hareketleridir. irdelenmemelidir. her futbolcuya, her klube mavi boncuk dağıtsa kimse siklemezdi bunları.
son derece 'haklı' yorumculardır. milyar dolarlık süper ligde oynanan futbolun kalitesi alman 2. liginin yarısı kadar değilse yorumculardan ne bekliyorsunuz? 'işte süper lig bu!' falan mı?
futbol yorumcuları genelde programın yayın saatini doldurmak için boş muhabbet yapan tiplerdir. zaten amaçta zaman doldurmak olduğu için bir şeyi beğenip heh bu güzel olmuş deyip kestirip atmak olmaz. eleştirip sündürülmesi lazım ki kanalın reklam girmeden önceki zorunlu program zamanı doldurulmuş olsun. eminim futbol yorumcularıda bazı şeylerden memnun oluyordur ama para her kapıyı açacağı gibi bazı laflarıda tıkayabilir insanların ağızlarına bu da bunun en açık göstergesidir. kızmayın onlara herşey para için. (bkz: para için köpek olmak)
bu adamlar genelde ya zamanında çok büyük topçulardır ya da asla ayağına top değmemiş kişilerdir. ayağına top değmemiş kişiler için sallamak kolaydır, ne baskıyı anlarlar, ne mağlubiyetin yüz kızartıcı rezilliğini ne de galibiyetin gururunu bilirler. hatta idman nedir, soyunma odası nedir bilmezler, takım ruhuhakkında atıp tutarlar. çok büyük oyuncularında birşeyden memnun olmaları beklenemez zira adam çok büyük oyuncudur çünkü çok az kişi onun yaptıklarını yapmış, onun ulaştığı başarılara ulaşmıştır.