hiçbir şeyden korkmadım darbeden korktuğum kadar

entry1 galeri0
    1.
  1. özellikle akp'nin 2007'deki seçim zaferinden sonra gün geçmiyor ki askerin darbe yapacağına dair yeni bir plan ortaya çıkmasın (ya da ortaya atılmasın). Toplumda darbeye karşı büyük bir korku oluşturularak,bireylerin askeriyeye olan güvenleri sarsılmaya çalışılıyor. Bu korku sayesinde bir taşla iki kuş vuruluyor. Hem toplum askerden sogutuluyor hem de hükümet askerin darbe yapmasını engelliyor.

    Bana öyle geliyor ki, akp hükümeti ikinci seçim zaferinden sonra kendilerini devletin başından sadece askeri bir darbenin indirebileceğini düşünüyor. Öyle ya artık devletin her kurumunda kadrolaştılar, bugune kadar giremedikleri neredeyse bütün kurumları elde ettiler. Basın yayın kuruluşlarının hemen hemen tamamı onların yandaşı. yandaş olmayanlar da zaten karşılarına çıkamıyorlar. doğan grubu deniz feneriyle ilgili birkaç haber yaptı diye aydın doğan'a savaş açtılar resmen. kendilerine karşıt görüşteki herkesi darbeci diye coktan içeri tıktılar bile.

    Yalnız unuttukları bir şey var: halk. halkın gücü. bu halk akp'yi nasıl başa getirdiyse öyle indirmesini de bilir. akp yönetimi halkı cok küçümsüyor ve iktidardan inmesinin tek sebebinin askeri darbe olabileceğini düşünüyor. oysa yanılıyor. asker darbe yapmayacak, fakat akp büyük bir seçim yenilgisine ugrayacak. zannediyorlar ki her 2 kişiden biri onlardan. oysa bu halk yarın başka bir lider, başka bir parti çıksa hemen onun tarafına kayar. bir zamanlar necbettin erbakan'ı da bu halk desteklemedi mi? şimdi kim adını anıyor? kim tansu çiller, mesut yılmaz ya da demirel diyor? bazen özal dediklerini duyuyorum evet, ama o kadar. zannediyorlar ki medya güçlerini kullanarak halkın beynini yıkayabilirler. halkın yüzde kaçı kanalların haber programlarında konuşulanları anlayabiliyor acaba? ben üniversite mezunu olduğum halde ben bile bazen anlamakta ve takip etmekte zorluk çekiyorum. Her şey o kadar hızlı oluyor ki bu ülkede.

    halk cebindeki parayı bilir. bir ekmeği kaç paraya aldığını, pazara gidince kaç para harcadığını, elektiriğe ısınmaya verdiği parayı bilir. işsizliğin sıkıntısını bilir. bütün bu ekonomik sorunlardan sonra da, türk halkının nasıl türkiye'de ikinci sınıf vatandaş durumuna düşürüldüğünü bilir. kürdüm, ermeniyim, yahudiyim demenin kıvanç duyulacak bir şey olduğu bu ülkede türküm demenin nasıl utanç duyulacak bir şeye dönüştürüldüğünü bilir.

    yani, halk aptal değil. evet kolay kandırılabilir ve kandırıldı 2007 seçimlerinden önce. fakat bu halk eninde sonunda uyanacak. sorarım size hangi hükümet ilelebet kalabildi bu ülkede? halkın partisi menderes hükümeti mi, yoksa hala çok sevilen mezardan kalkıp gelse oy verilecek olan özal hükümeti mi? hükümetler geçici kurumlar kalıcıdır. unutmamalıdır ki bu ülkede ki en güçlü hükümetler bile bir darbeyle değil halkın gücüyle iktidardan inmişlerdir. (buna menderes hükümetini de kısmen dahil ediyorum, çünkü 1960'taki darbe değil ihtilaldir. yani halkın gücünü arkasına almıştır ve askeri müdahaleden sonra halk bayram sevinci göstermiştir.) tekel işçilerinindirenişi de buna örnek değil midir? karda, soğukta başbakanın ve kurmaylarının tüm terslemelerine rağmen çoluk çocuk direnişi bırakmamışlardır. akp'nin halkı küçümsediğinin bir göstergesi de bu direniştir zaten. 31 ocakta trt'deki (bkz: enine boyuna) programına katılan başbakan, bizi başa tekel işçileri etirmedi dedi fakat sonra ne dediğini kendi de anladı ve lafı çevirdi. sorarım sana ey tayyip erdoğan sizi başa bu işçiler getirmediyse kim getirdi.

    sonuç olarak darbeden korkmak ve toplumun darbeden korkmasını sağlamaya çalışmak anlamsızdır. akp baştan inince askeriye gene bu toplumun en cok güvendiği kurum olacaktır. asıl korkulması gereken halkın iradesidir. akp'yi iktidar yapan halktır, onu iktidardan indirecek olan da halk olacaktır.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük