bu konuda mühendislerle yaşadığım anılara istinaden bir kaç yorum da ben yapmak istiyorum.
ben meslek lisesi elektrik mezunuyum fakat iktisat fakültesi bitirdim. lise bitiminden tam 8 yıl sonra askere gittim. askerde bir arkadaşım elektrik mühendisiydi. albayın üniversite mezunlarına önem vermesinden dolayı ben hizmet takımına elektrikçi olarak seçildim.
derken bu arkadaşların koğuşunda floresan arızalı ve işlerinde yoğunluğundan dolayı diyorum ki:
ikk: malzemeyi bırakayım sen yap, muhtemelen balastı bozuk.
mühendis arkadaş: yok kanka ben yapamam.
ikk: olum nasıl yapamazsın balastını değiştireceksin.
mühendis arkadaş: kanka ben yapamam.
ikk: arkadaş size üniversitede öğretmediler mi?
mühendis arkadaş: ya gördük de hiç yapmadım yapamam.
yine aynı arkadaşla başka bir zaman olan muhabbet.
mühendis arkadaş: kanka, bize telefon şarj etmek için priz çeker misin?
ikk: kanka malzemesini vereyim şuradaki buattan elektriği çekin.
mühendis arkadaş: kanka ben yapamam.
ikk: yahu sigortalar şurada indirin iki dakika bağlayın.
mühendis arkadaş: yok kanka ben bağlayamam elektrik felan çarpar.
ikk: ya arkadaş zaten sigortaları indiriyorsun, hem hiç mi çarpılmadın?
mühendis arkadaş: yok valla hiç çarpılmadım.
ikk: ilginç valla, biz lisede zevk için plançeteye eleltrik verip birbirimizi çarptırıyorduk.
mühendis arkadaş: kanka bir şey olmuyor mu ya, öyle şey mi olur?
ikk: nolcak olum toprakla temasını kez en fazla titretir, biz kendimize düşük voltajda elektrik verip yavaş yavaş kim daha fazla dayanacak diye voltajı arttırıyorduk.
mühendis arkadaş: %+^&%+^&/^%&/
yani tabi ki elektriğe çarpılmak iyi bir şey değil ama bir mühendis elektriğin nasıl bir şey olduğunu bilmesi lazım. bir mühendis en azından bir floresan devresini tamir edebilmesi lazım. tabi ki onları suçlamıyorum, aslında bu bizim üniversitelerin ne kadar dandik eğitim verdiğinin bir kanıtı.
bir diğeri de mühendislerde görülen gereksiz ego. bu konuya hiç girmiyorum bile...