insan "eğer insansam nerde benim insanlığım" diye düşündürebilen bir hal. Zira birşeyler hissedilirken bile bazen dünya çekilmezken, hissedilmediğinde, bir de ortada makinelerin mutlak amaçları ** gibi bir şey yoksa kısa süre sonra çıldırtıcı olabilecek durum.
enseye kurşun isabet ettiği zaman gelen ölüm esnasında gerçekleştiği varsayılan şey. bir de deli divane aşıkken olur bu, hissetmezsin bir bok, anlamsızdır etrafta ne varsa.
böyle bir durumda olunca insan diğerlerini anlayamaz. onların duygularını heveslerini boş ,anlamsız bulur. sonunda artık taklit etmeye başlar. çevresindeki insanların güldüğü şeylere güler,kızar,nefret eder. bunların hiç birini içtenlikle yapmaz sadece taklit eder. yalnız kalmak ister. insanlardan sıkılır. acı çekmekten zevk alır. ****
Hislerini kaybedip, duygulardan arınan beden sadece düşünce anlamında hayatı algılamaya ve yorumlamaya başlamıştır. Bu sürecin yaşanmasına sebep olan en önemli etkenler; tramvalar, depresyon, mani hikayesi, kayıplar, engellenmeler, başarısızlıklar veya biyolojik nedenler olabilir. Bu tarz bir katatonik yapıya girmiş olan zihin; olayları ve varlıkları bir robot gibi gözlemler, taraflı davranamaz, sosyal olamaz, kimseye duygularını açamaz-çünkü yaşamıyordur. Bu her ne kadar olanaksız bir şeymiş gibi gözüksede, bu tür insanlar yaşamaktadır. Psikoanaliz; yöntemlerinde bu tür psikozlardan şizoit kişilik bozukluğu tanısını çıkartır. Kişiyi şizofreniye kadar sürükleyebilecek bir tür rahatsızlıktır.
acı çekmeyi bile özlemektir. aslında bunu da yapamazsınız, özlemeyi bile hissedemezsiniz çünkü. artık kelimelerin ne kadar anlam yüklü olursa olsun pek bir şey anlatamadığı dönemdir, çünkü cümle kurmaya çabalamak bile saçmadır.*
amiyane tabirle, insanın mala bağlamasıdır. aslında hissizlik değildir bana kalırsa, öküzün trene bakması esnasında öküzün hissettiği ruh halidir tam olarak. bir şeyler olur etrafta, ama kişi durur ve sadece bakar.