bir an duraksamak.
zonk diye kalmak.
herseyin anlamini yitirmesi.
hic bir sey yapmamak.
yapmak istememek.
gozleri ufuga dogru dikmek.
suratta ara sira anlamsiz gulumsemelerin belirmesi.
sonra istemeyerek geri donmek
o bitmek tukenmek bilmeyen kosusturmanin icine. (bkz:life is what happens to you
while you're busy making other plans)
insanın heyecanını kaybetmesi durumudur. insan kendini bu durumda tanıyamaz. hisleri harekete geçirmek için heyecanını tekrar harekete geçmesi gerekmektedir.
yanlış hatırlamıyorsam ender yıldızhan ın köşesinde çizdiği bir süper kahraman ya da onun süper gücü müydü neydi. can sıkıcı arkadaşları tarafından iç bayıcı muhabbetlere sokulan insanların yardımına koşar, iç bayıcı muhabbeti kendisi dinlerdi. yardımcısı olarak da bi köpeği vardı sanırsam, hoş bi karikatürdü nitekim.
dünya'nın en kötü durumudur. mesela bir arkadaş bir espri yapmıştır ne yapacağını bilmezsin ve ayıp olmasın diye gülersin işte o anda insan vücudunda hiç bir his oluşmaz işte öyle birşey..
hiçbir şey hissetmemek ne siyahtır ne de beyaz. yorumunu yaşayan canlıya bırakmaktan başka netlik yoktur.
bu bir şeyler hissetmesi beklenilen canlıyı ağaç olarak düşünürsek; o her sene yaprakları düşerken birkaç mevsim sonra yeniden dallarını örtüyorsa, hissizlik işte o yapraklar giderkenki durumdur. bir histen söz etmek ise geleceği bekleyerek mümkün olmaktadır, ve gerçekten olmaktadır.
o zaman hiçbir şey hissetmemek, kişisel olarak, ölümdür. hiçbir şey hissetmediğini sanmak ise, kesinlikle hayattır.
daha bir umursamazım sanki.
daha bir vurdumduymaz.
dinlemiyorum çoğu söyleneni
aldırmıyorum hakkımda düşünülenlere.
hiçbir bakış, hiçbir söz, hiçbir tavır acıtmıyor canımı.
hiçbiri engel olmuyor uykumun bölünmesine.
kendimle bu denli didişirken ben, müsade etmedim dış etkenlere.
lakin omuz silkmekten yoruldum,
önemser gibi gözükmekten de öyle.
günlerce üzülmek bir şeye ya da
öyle mutlu olmak ki paylaşmak istemek herkesle
nasıl olurdu unuttum.
daha bir gamsızım sanki.
daha bir terk etmeye hevesli.
vedalarım bas bas bağırarak olmadı benim.
elvadalara ve gözyaşlarına teslim etmedim birikmiş sözlerimi.
söyledim bazen, yanıt beklemedim ama.
sevdim bazen, bi cesaret söyledim. aman ha yanlış anlaşılmasın, karşılık beklemedim.
kızdım ya da, unuttum. affettim sanılmasın, yok saydım.
hayatımı belirli aralıklarla elekten hep geçirdim.
yere düşenleri toplamaya hiç yeltenmedim.
kaybetmeye alışkın biri olarak ben kazanmayı hiç düşlemedim.
hadi düşledim diyelim, hiç gayret göstermedim.
bugün biri çıksa dese:
"hadi canım sende" diye,
hiçbir sözüm olmaz, gülümserim sadece.
daha bir kayıtsızım dışardan bakıldığında.
bu da umrumda değil aslında.
insan hayatında bir süreçtir. aslında ne kadar kötü bir durumda olsa insanların yaşaması lazımdır. insan bu süreçte kendini ve hayatını oldukça sorguladığından hayatın daha kıymetli daha farklı daha güzel olduğunun farkına varır.