Bir organını çok kullanırsan bir süre sonra hissetmezsin. Mesela ayakta gün boyu beklersin ayağın uyuşur hissedemezsin. Nedeni ayağını çok kullanıp yormaktır. Bu olay kalpte de geçerli. Ne kadar çok kullanırsan bir süre sonra oradan gelen acı da olsa tatlı da olsa hissedemezsin. Bu oranı koruyun. Uyuşturmayın kalbinizi. Başkaları için gereksizce kullanıp da yormayın kendinizi.
kötü hissediyorum deyince, hiçbir şey hissedememekten iyidir yine denileceğine ihtimal verdiğimden, ultra kötü durum olarak lanse edilir. muadili de şu sanki. her şey çok güzel olacak filmine selam olarak, en azından hayattayız bu da bir şey be abi, bile diyememek gibi.
Eskisine göre daha kayıtsızım
Daha bir gamsızım, vurdumduymazim dışardan bakıldığında
Daha bir terk etmeye hevesli..
Ya da sadece umrumda değil artık hiçbir şey. Eskiden sabrederdim, şimdi umrumda değil.
Bütün hislerimi bir anda harcamış gibiyim, kotamı doldurmuş gibi..
mutsuz olduğunda kişi kendini uyuşmuş zanneder ya, bu fazla mutsuzluk hali galiba. Çünkü uyusmusluk artık hissizliğe dönüştü. "Neden uğraşıyorum ki?" diye sordum kendime. Benim uğraşmamla yürüyecekse eğer işler, varsın yürümesin zaten. Artık o kadar bunaldim ki tek bir damla dökmeye bile yorgun hissediyorum.
Hissetmek yaşamaktır derler. Galiba benim içim öldü. Acıyı hissetmekten bile daha kötü bir durum.
Evet artık o kadar bunalmışsınızdır ki ağlayamazsınız bile. Ortalığı kırıp dökmeniz gereken olayda bile tepkisiz kalırsınız çünkü artık içiniz ölmüştür. Bu durum iyi mi kötü mü ona da karar veremezsiniz çünkü gerçekten nötrsünüzdür. içinizden geleni değil yapmanız gerekeni yaparsınız ki bir de çevreyle uğraşmak zorunda kalmayasınız.
Normaldir.
bazen kalbiniz yok oldu sanirsiniz ama psikolojik bunalima girdiginiz icin oyle sanirsiniz.
zamanla gececektir. Hersey gececek demiyorum tabi ki sonucta civi cikar ,deldigi yer kalir. Ama cok buyuk yol katedebiliyorsunuz zaman sayesinde.
olum cigliginca nefeslenmektir. ne geride kalanlariniza uzulebilir, ne hayattan kurtuldugunuza sevinebilirizsiniz. tam arafta kalirsiniz oylece. gitmek mi zor; kalmak mi? zor olan ikisini de yasamakmis.
5 yıllık ilişkim geçen yıl mayıs ayı gibi çok kötü bir şekilde sonlandı.
Ağustosta kız kıza tatile çıkmıştık, kafamı dağıtmak için geçen yaz gezmediğim yer kalmadı son durak aydın dayız artık. Alkole başlamıştım hazirandan beri, o zaman içtiklerimi şimdi içsem yığılırım yerleri öperim nasıl bir kafadaydım hala çözemiyorum neyse aldık içkileri herkesin ayrı bir derdi var içiyoruz kimse kimseyi takmıyor benim kafa oldu aradım onu, gayet düzgün konuşuyorum havadan sudan ilk kez o zaman sordum neden yaptın diye neden dedim, anlattı bu baya konuştuk ilginçtir ki zerre kadar canım yanmadı dinlerken umrumda bile olmadı sadece merak ettiğim bir sorunun cevabını öğrenene kadar beklemiş gibiydim.
Kapatmadan önce whatsapptan engelimi kaldırır mısın, birkaç fotoğraf göndereceğim dedi. Tamam dedim nasılsa olan oldu artık, kaldırdım bekliyorum art arda bir sürü foroğraf gelmeye başladı hepsi farklı farklı kızlarla çekilmiş 64 diş karşımdalar. işte o an hiçbir şey hissedemedim, hissetmedim hiçbir duygu mu kalmaz 5 yılın ardından, gerçekten kalmamış ne fotoğrafları inceledim ne kızları umrumda bile olmadı, direkt sildim galeriden deli gibi kıskandığım adam benim için hiçbir şey ifade edemez olmuştu.
O gün anladım ya gerçekten sevmemiştim onca yıl alışkanlıktan yaşanmışlıktan ibaretti ya da çok yorulmuş pes etmiştim.
Ve o gün yine anladım ki bir daha hiçkimse beni bu denli hissizleştirecek kadar üzemeyecek, yaralayamacak, hiçbir şey hissetiremeyecek..
mesela kalbinize koca bir ok saplansın ve de bir iğne. işte iğnenin saplanışına karşı hissedilen hiç bir şey hissetmemeye benzetilebilir zira kalp iğnenin etkisine karşı tepkisiz kalmıştır. Bir nevi ilgisizliktir. Büyük acılar yanında umursanmayan olaylara karşı hissedilendir.
modern toplumlarda yalnızlaşan, toplumsal kurumlar altında ezilen, robotlaşan, akılcı bireyin aslında mahkum olduğu şey. merak etmeyin çoğumuz böyleyiz.
en güzel hastalıktır efendim. iki versiyonu vardır.
biri fiziksel: acıyı hissetmiyorsunuz.
diğeri psikolojik. ki bence bu daha kötü olandır: duygusuz olmak.
Dün bendede oldu 15 yıllık arkadaşımla arkadaşlığımızı bitirme noktasına geldik lakin ben hiç birşey hissedemedim. eskiden olsa ağlardım lakin o anda bitsede gitsek modundaydım niye öyle oldu hala anlamış degilim.