yaşı kaç olursa olsun her eti puf seven insanın bir türlü kabullenemediği hayatın acı gerçeğidir. * Eti puf yeme hevesiyle bu yiyeceğin arkasındaki işaretli yerden folyoyu açmaya çalışırsınız fakat o folyo hiçbir zaman açılmaz, elinizde bir tutam şeffaflaşmış ama sadece üst kısmı kalkmış folyoyla durursunuz öylece. Ama pes etmezsiniz, elinize bir kalem ya da anahtar alırsınız o folyoyu delersiniz ve ancak o zaman eti puf'unuzu midenize indirebilirsiniz. Eti puf'un yaşattığı bir tür "umut sarıkaya tipi mutsuzluk" da denilebilir. *
kesinlikle ne zaman eti puf yemeye kalkışsam hep moralim bozulur çünkü ambalajını açamam. bir de hırs yapıyor insan, bıçak vb. şeylere ihtiyaç duymadan açmak istiyor ama ben bugüne dek sadece 1 kez başarabildim bunu. artık kabullendim, hiç uğraşmıyorum direk batırıyorum bıçağı ve açılıyor :D ve ardından o mükemmel tat!
seni seviyorum eti puf.*
açmaya çalıştıkça ambalajdan çıkan haşır huşur sesler daha da bir gerer ortamı. en son çare delici bir alet bulunup ambalaj üstten delinir. yoksa bi türlü açılmadığı için eli ayağı titremeye başlıyor insanın bir müddet sonra.*
bunun için en az 2 adet eti puf alınmalıdır. bir tanesinin köşesiyle diğerinin, böğrüne bir kere vurulması yeterlidir.
aynı işlemi, yenilen ambalajla, diğerine de uyguladınız mıydı sorun falan kalmaz.
daha 10 lu yaşlarda bulmuştum ben bunu.