üniversitedeki ilk yılda başka bir şehirde yeni bir hayat kurmaya çalışırken sıkça yaşanan durumdur. bambaşka bir şehirde hiç tanımadığın oda arkadaşının yabancı yüzüyle karşılaşırsın. kafanı dağıtmak için baktığın pencereden gördüğün şehir daha bir ürkütür seni sen oraya ait değilsindir. can atarak gittiğin baba ocağında artık sana ait bir odanın olmayışı annenin akşam yemeğinde misafir varmışçasına heyecanı daha bir telaşlandırır seni farkedersin ki oradaki aitliğin de bitmiştir. hiçbiryere ait olmadığını şehirler arası yolculuklarda kabul edersin.
-bir gün gözlerinizi dünyaya gözyaşıyla açmışsınızdır,
ve bilmezsiniz ki o gözyaşı tıpkı yalnızlığınız gibi hiç peşinizi bırakmayacaktır!-
eğer bir memur çocuğuysanız küçük yaşlarda tanışırsınız ait olamama hissiyle...
her üç sene de bir adeta bir göçebeymişçesine yaşarsınız hayatı,
hep yeni insanlar tanır, hep yeni yerler görür, hep yeni insanlara hep yeni yerlere alışmak zorunda kalırsınız...
ve tam bir şehre ve insanlara alışmışken,
gene arkanızda bırakmak zorunda kalırsınız, tüm sevdiklerinizi,özlediklerinizi ve size ait olabilecek şehri...
ve eğer küçük yaşlarda alıştıysanız bu duyguya,
yine yeni taşındığınız şehirde,
yeni alışmaya başladığınız hayatınızda,
kim bilir belkide yeni tuttuğunuz ellerde,
hep eksik bir şeyler hisseder ve bir türlü ait olmasını başaramazsınız hiçbiryere ve hiçkimseye...
kimileri köklerini bir şehre salıp, aile ve gelecek planları yaparken,
siz aynadaki görüntünüze bakıp, kendinizi garipsersiniz böyle hayalleri gerçekleştiremeyeceğinizi bildiğiniz için...
kimbilir belkide korkulacak bir şey yoktur;
doğanızdaysa bu duygu,
bitmek bilmeyen hayat serüveninde siz hep kendi içinizde yolculuk eder,
kendinizi hep en iyi siz anlar,
hep kendinizleyken mutlu ve huzurlu olursunuz,
her gün yeni ve farklı oyunlarla size gelen hayat sahnesinde siz yalnızlığı seçmişsinizdir ve bilirsiniz tıpkı hiç bir yere ait olamadığınız gibi yalnızlık sizin alın yazınızdır.
herkesin imrenerek baktıgı bir hayat yasarken yasadıklarınızın tadını cıkaramamak, buyuk kalabalıklarda sevdiginiz guvendiginiz insaların bulundugu ortamlarda bile yalnızlık cekmek, kendinizi anlayıp bir turlu tanımlayamamak ve "ben ne yapıyorum", "ne isim var burda" ya da "ben kimim" diye sorgulamak, kendinizi, kendinize bile ait hissedememek, ruhum dediginiz maskenizle kenetlenip yasamaya baslamak, hic bir yerde ve kimsede uzun sureli kalamamak, hayata ve kendinize yabancılasmak.
(bkz: ikili delilik)
bulunduğu mekandan, hayatındaki insanlardan koşar adım uzaklaşmak isteyen insanın ruh hali. fakat bu kişi en azından güvenlidir diyip dört duvarının arasından kafasını hiç uzatmamıştır.halbuki insan sürekli yolda olsa gözlerinin aradığı o manzarayı bir gün bulacak hemen karşısına evini kuracaktır.
+hiçbir yere ait hissetmiyorum abi kendimi. çok sıkkınım.
-siktir lan melankolik misin depresif misin nesin? karı kız kaldıracağını düşünüyorsan yamulmaktasın.
+abi ama ben.
-sus lan hiçbir yere ait değilmiş. çükkafa!
+ühü.
her yerde olup hiçbir yere ait olduğunu hissetmemektir. benliğin ağır gelir yaşadığın şehre başını alıp gitmek istersin, herkesten ... ailenden, dostlarından, sevgilinden uzaklaşmak istersin. kimse sana aradığın huzuru vermiyordur artık. yaşadığın şehrin surları senin ruhunu çevreleyen hapishane duvarları gibi gelmeye başlar. her sabah uyandığında tüm şehrin kalabalığı seninle birlikte sokaklara dökülmüştür, her yüz tanıdık gelmeye başlar. bir süre sonra hikayeler sıradanlaşır hep aynı şeyleri anlatmaya başlar insanlar. hep aynı korku ve hep aynı koku vardır insanların bedenlerine sinmiş. gözlerini kapatmak ve o anın dışına çıkmak istersin tüm varlığınla tüm yeryüzünden kopmak ruhun nirvanaya ulaşması gibi sonsuz bir huzur ararsın. arayış uzadıkça herşey her yer sana dar gelmeye başlar artık. kendini hiç biryere aitmiş gibi hissetmezsin, kaçabildiğince uzaklara gidelersin. bir gün başka bir şehirde başka bir sevgilinin kollarında bulursun kendini ve hayatın baştan sona değiştiğini sanarsın. çokta uzun sürmeyecek bir zamandan sonra artık o yerde o sevgili de o insanlar da sana dar gelmeye başlar yeniden. sonunda her nereye gidersen git her kiminle olursan ol onların hiç birine ait olmadığını anlarsın, sen kendine bile ait değilsindirki emanet bir canı taşımakla yükümlü bir mahkumsundur sadece hayatın hapishanesinde.