mesele şudur anne olan kişi sizin hiç bir sevgilinizi begenmez ve hepsine tabiri caiz ise bir kulp takar. o an annenin gözünde çocugu dünyanın en mükemmel insanıdır ve hiç kimse ona yakışmaz.
çözümü anneye sevgilinin beğeneceği yönlerini parlatıp sunmak, takacağı şeyleri saklamaktır. bu da işe yaramazsa bir sonraki aşama anneye hiçbir şey söylememek, onun sevgili ile ilgili üstü kapalı sorularını ustaca atlatmaktır, ki evet, ikincisi tavsiye olunur.
zira sevgiliyi anneye beğendirmeye çalışmak baştan fiyaskodur, zaten biliyorsun kardeşim beğenmeyeceğini şansını fazla zorlama istersen.birde bunun başka versiyonu vardir ki tadindan yenmez (bkz: anneyi sevgiliye begendirememek)
oğlanın sevgilisiyle niyeti ciddidir ve ileride evlenmeyi düşünmektedir. fakat henüz kızı annesiyle tanıştırmamıştır ve annesinin kızı nasıl bulacağını da merak eder. en sonunda tanışma için bir gün ayarlarlar.
fakat oğlan kıza yanında iki kız arkadaşını da getirmesini söyler. kız şaşırır, nedenini sorar oğlan da "annemin seni tahmin edip edemeyeceğini merak ediyorum da ondan" diye yanıtlar. kızlar gelir, adamın annesiyle tanışırlar, sohbetler edilir yemekler yenilir vs.. sonra kız, arkadaşlarıyla gider. oğlanla annesi baş başa kalır.
oğlan annesine sorar:
-ee anne ne diyorsun, hangisi sence evlenmeyi düşündüğüm kız?
+ortadaki miydi?
-helal be anneme, nasıl bildin?
+bir tek ondan hoşlanmadım.
böyledir bu işler. hiçbir anne oğlunun veya kızının birlikte olduğu kişileri kolay kolay çocuğuna yakıştıramaz. çünkü kuzguna yavrusu şahin görünürmüş.
sevgiliyi anneye ayarlamaya çalışmıyorsak pekte önemi olmayan bir durumdur.sevgili benim, hayat benim, gelecek benim, istediğimle gezerim felsefesindeki insanların umursamadığı konudur.
oğlunu/kızını karşısındaki kişiye kaptırma sendromu yaşayan annelerde görülür. muhteşem bir kız arkadaş bile bulmuş olsanız anne onda da bir eksik yön bulur ve beğenmediğini ilan eder. durumu aksine çevirmek için türlü taklalar atarsınız, sevgilinin güzel yönlerini sürekli anlatırsınız ancak sizi pek dinlemezler. bu noktadan sonra artık yapılacak pek bir şey kalmamıştır, zamanla alışacaktır. tabii alışana kadar sürekli "o kız seni aldatıyodur benden söylemesi", "hem zaten o kız hiçte güzel değil", "iki gün sonra karşına başka bi herifle çıktığında sen haklıymışsın anne dersin" şeklindeki cümlelere katlanmak zorunda kalınabilir.
Hayatını çocuklarına adamış bir ebeveyn olarak bakıldığında bir annenin oğlunun sevgililerinde ince eleyip sık dokuması normal gözükür. Ama evlat tarafından bakıldığında bu durum tam tersi gözükür. Ben şahsen geleceğimi tıkadığını düşünüyorum, neden mi? Ulan tıpta okuyanını getirirsin burun kıvırır, mankenine burun kıvırır, zenginini getirirsin kıvırır, hamaratını getirirsin kıvırır. Anne ne ister bilir misin, kendi beğendiği kızı ister. Bize de avuç yalamak düşer.
edit: lan kaçmayın başlıktan. üstümdeki 123131 tane enrtye ne oldu birden ?
anneler çocuklarının(kız-erkek farketmez) sevgililerini bırak arkadaşlarını da beğenemez. yakıştıramaz öyle her insanı çocuğuna, eh kusursuz insan da yoktur tabii, illa ki bir kulp bulur. hiç beğenmediği insanlardan kaçınılmalıdır çünkü çoğu zaman haklı çıkar.