çevremdeki herkesle aynı gün içinde tartışmamla;finallerimin çok kısa zamanda başlamasıyla; peşpeşe hastalık geçirmemle kendime verdiğim sözlük içi statü.resmen birinin önünden geçsem uğursuzluk getircem iyice karakediye bağladık;hayırlısı.
edit:ne çokmuş ya kurban mı kessek ne yapsak gitmiyo uğursuzluk
final haftasında grip olan, minimum 80 beklediği sınadan 18 alan, yarın okulda hiçbir işi yokken milimetrelik hata yaptığı ödevi düzeltip hocaya vermek için 3 saat yol çekecek olan, parasız olan, ailesiyle arası pekte iyi olmayan, sevgilisi olmayan, yaratıcı tarafından yasaklanmasa 5 dakka durmayıp intihar edecek olan, 22 yıllık yaşamında sorsanız iyi bir gününü anlatamayacak olan yazardan bahsediliyor.
final haftasına girerken ders notlarını kaybeden, sağlık sorunları nükseden, yalnızlıktan toplu taşıma araçlarındaki minicik kesişmelerle bile mutlu olmayı öğrenen, ödevini hatırlamayan sorunlu yazardır.
yani nickiyle kendine bile deva olamayan birdamlaumut'tur o.
küçük bir örnekle kendimden bahsedeyim hemen: talihsizlik şöyle başlar. sevgili acele ile eve gelir ve fotokopi çektirmeyi unutmuştur. tatlı bir ses tonuyla rica eder. eşek değilim ya kırmadım ve fotokopicinin yolunu tuttum. fotokopicide kuyruk vardı ve ben o kuyruğun en sonundaydım. tam sıra bana geldi ki makine arıza yaptı. heryerine kağıt sıkışmış. tam tamir edildi dedim bu sefer de kağıdı bitmiş. sonra çekerken ufak birkaç aksilik daha oldu tabi. nihayet çekme işlemi bitti. kağıdı zımbalamaya sıra geldi onun da teli bitti. bir başka zımba ile denendi o da bozuk çıktı. ilkine tel arandı. ve nihayet dakikalar sonra işim bitti.
