bunu biri demişti. her kim demişti hatırlamıyorum ancak hiç konuşulmayan bebeğin allah katından gelirken içinde yüklü olan dili 'arapçayı' konuştuğunu demişti biri. ben böyle birşey duydum ancak kaynak yok. eğer böyle bir deney yoksa da illa ki yapılmalıdır.
benim tahminim : hanzo gibi sesler çıkarabilir afedersin.
Ekmek falan demesi efsanedir mallar. Bilimsel değildir. Arapça demek tam bir saçmalık. Allah katından gelen dil mi olur? O zaman yahudilere göre ibranice latince mi.. hintlilere göre sanskritçe, ülkücülere göre de eski türkçe olsun o zaman.
Her neyse elbette olacak olan çocuğun konuşamayacak olmasıdır. Dil bizim anlaşmak için çıkardığımız şey. Uyduruk, seslerin belirttikleri şeylerle alakaları yok. Dolayısıyla bu sesler öğrenilmediyse dil falan olmaz.
hiç psikolojiye giriş dersi alan yazar olmadığını gösteren başlık. anlatayım bir kritik period var burda öğreniriz genelde birde hassas period var burda da öğrenebilirsiniz ama kritik kadar kolay olmaz eğer hassas periyodu da geçerseniz malesef game over ! konuşamaz.
dil taklit ile öğrenilir. hiçbir dilin konuşulmadığı bir yerde bebek çevresindeki sesleri taklit eder ( rüzgarın sesini, suyun sesini, hayvanların sesini )
ekmek olayında ise mutlaka bir gözden kaçma durumu vardır.
Muhakkak o çocuk birinden ekmek kelimesini duymuştur.
Aynı durum rüyalarımızda da vardır mesela. Daha önce duymadığımız ve görmediğimiz şeyleri görmeyiz.
Gördüğümüzü sansak dahi öncekileri yorumlamışızdır. Mesela kel birine saç eklemişizdir.
Bu yüzden körler görüntülü olmasa sesli rüyalar görür denir.
Esasında dilin oluşumu da bu yansıtmalara ve yorumlara bağlıdır.
ilkel insan kabileleri dil denen olguyu zaman içinde oluşturdular.
Kavramlara verdiğimiz isimler temelinde doğadaki seslerin taklitlerinden oluşsa da zamanla insanlar akıllandıkça yeni yeni kelimeler uydurmuşlardır belki de.
Bu zaten üzerinde kesin yargılara varılamamış bir konudur.
Kulakları işitsel olarak uyarılmadığı için sağır kalacaktır. Bir de paylov'un iti gibi koşullanmış davranışlar sergiler. Kapı açıldığında yemek verileceğini öngörüp masaya oturur fln. Jest ve mimikleri ilkel kalır. Model alma yoluyla birşey öğrenemediği için Kemal sunal filmlerindeki hanzo tipi kadar bile olamaz. Gülemez mesela. Sevincini korkusunu belli edemez.
Böyle bir deneyin etik koşullar altında yapılması imkansızdır. Suçtur. Dolayısıyla adı deney olamaz.
Tıpta, büyük zarar verilmeyecek şekilde yapılan hayvan çalışmalarında bile çok ciddi kurallar vardır. Ratlar vs. deneyler için yetiştirilir. Yoldan geçen hayvan alınıp kullanılamaz örnek olarak.
Bu yeni birşey değildir bu deney olarak ingilterede yapıldı zaten ve çok uzun zaman önceydi tarihi hatırlamıyorum. Nat geoda bulabilirsiniz. Bir buçuk yıl özel yalıtımlı odada bakılıyor bebek ve artık konuşma yaşı geldiğinde bebeğin çıkardığı ses sadece;
Kapı gıcırtsı
Kap kacağın çıkardığı ses
Bezin cırt cırt sesi gibi
Etrafısa duyduğu seslerdir.
Deneyin sonunda ulaşılan sonuç: insanoğlu doğuştan değil soradan konuşma yeteneği kazanmıştır ve bu taklitle mümkün olmuştur.