Üniversiteyi kazanır kazanmaz Direk eve çıkan öğrencidir. Kafası rahattır, yurt köşelerinde sürünüp milletin saçma kaprislerine ve şakalarına maruz kalmaz. Saat odaklı yaşamaz. Arkadaş meraklısı ise ortam konusunda biraz sıkıntı yaşayabilir; Biraz ağır ilerler ama olsun.
belki çok şey kaçırmamış ama bazı heyecanlardan uzak kalmış öğrencidir. örnek olarak 7 de kapısı açılan yurtta sabahladıktan sonra açlıktan güvenliğe 6 dan sonra çıkış için yalvarmamıştır. güvenlik abi den izni koparıp yeni açılmış yemekhaneye gizli girip oradaki bir diğer güvenlikten saklanırken saati 7 ye kadar kızlar tuvaletinde sıkışmamıştır. pencereden atlamamış, ayaklarını aşağıya sarkıtmamış, kantinde kavga etmemiş kişidir. ulan misafir yatakhanesine kapatılmayı bile o zaman eğlenceli hale getirebilmişiz.
tekrar gitsem yine yurtta kalırdım valla. * öğrencilik zorluklardan eğlenmek, zorluk ise kyk demekmiş. *
eğer ailesiyle aynı şehirde yaşıyorsa liseliden farklı olmayan üniversitelidir.
(ya hu babam beni akşam olunca üniversiteden almaya geliyordu. o kadar yani.)
batak oynamaya yada king oynamaya sürekli dördüncü arayan asortik arkadaşlarımızdır bunlar. oysa ki biz fakirler gibi yurtta kalsaydı hiç dördüncü aramak zorunda kalmayacaktı hatta ikinci masayı bile çoktan kurmuş olacaktı.
şamatası hiç eksik olmaz. havadan geyik kaparsın, öyle ki saatlerce ortada döner durur. zamanın nasıl geçtiğini bile anlamazsın.
tv ve teknolojiksizliğin yerini ne doldurmaz ki. heyecanlı bir romanın seslice okunup dinlenmesi ve film izliyormuşçasına verilen tepkiler. üzerine yapılan enteresan yorumlar. iskambil kağıtları ve tabu da varsa ortada dönen mantıklara sığmaz muhabbetler. çalmadan oynayan sakinler. gülüşmeler. yatakları birleştirerek yatıp karanlıkta yapılan dedikodular. yok böyle bi dünya.
sadece 'ben' değil, 'biz' olduğun yerdir yurt. düşündürürken öğretir. bazen hüzünlendirir, agresif yapar, bunaltır. ama öyle zamanları da vardır ki tadından yenmez.
ancak yurt hayatının sorunlarına ve kişiselliği bir anlamda yok edebildiğine bakacak olursak iyiki de kalmamış da denebilir. özel yurtlarda dahi, çamaşır yıkama sırası, yemekhaneye geç inersen yemeğin kalmamış olma ihtimali ve aç geçirilmek zorunda olunan bir akşam gibi olumsuzluklar çıkabilir.
giriş saatini aşınca işiteceğin azarı göze alırsın. isyan edersin özgürlüğün için. ama bunu da aşarsın.
alt/üst/sağ/sol daire sakinlerinin özellikle de yatma saatlerini ve sınav haftalarını bulan bağrışmaları da olursa, kimse dokunmasın bize.
-uyumaya çalışıyoruzz şurdaaa. biraz sessiz olsanızaa.
ve ardından yatış, mecburen de aynı anda ışıkları kapatış.
etüt salonunda çalışmaya çalışılırken birden arkanızda zuhur eden muhabbet sizde de katılma isteği uyandırınca, ders çalışmak hayal olur haliyle. ezber yapma niyetiyle büyük etüt odasına gitmek de çözüm olmaz. zira, sınav haftasıysa vay ki vay.
toplu yaşamın gerekleri olarak, bir şey tıngırdatamazsın, yalnız kalmak istiyorum köşeme çekileyim diyebileceğin bir köşe bulamazsın. bir süre bulsan bile o yalnızlık mutlaka bölünmeye gebedir.
devlet yurtları ile ilgili anlatılanları hiç hesaba katmıyorum bile.
iyi kötü yanlarıyla birlikte her üniversite gencinin bi süre de olsa tatması gereken eşi benzeri olmayan yaşayışlardandır kısaca. şiddetle olmasa da tavsiye edilir.
devlet yurtlarına girememiş , cemaat yurduna alınmamış , diğer siyasal ve özel yurtlar gözden çıkartıp gelirinin yarısından çoğunu eve veren üniversitelidir.
eğer mühendislik de okumuyorsa hiç insan tanımamış denilebilen üniversiteli. yaşadığım şehrin yarısını tanıyor olmamın en büyük sebebidir 2 senedir yurtlarda sürünüyor ve makine okuyor olmam.
hayatının hiçbir zamanında "ben üniversite okudum" diyemeyecek üniversiteli türüdür. yurt, öğrenciye sorumluluk almayı, yalnız kalmayı ve arkadaş çevresini genişletmeyi öğreten konaklama yeridir.
Pek birşey kaybetmemiş üniversitelidir. Aksine eve giriş ve çıkış saatlerinde sınırlama olmadan, sabah namazına kaldırılma derdi olmadan okulunu bitirmiş veya devam etmektedir.
Yurtta kalmamış olup yasal ve yasa dışı yollarla yurda girmiş, yemeğini yemiş, kafesinde oturup iki kelam etmiş üniversitelilerden olma ihtimâli olan üniversitelidir. Ailesiyle kalmıyordur, özel evde kalıyordur, belki de aynı sınıfta olduğu 3 arkadaşıyla. Yediği önünde, yemediği arkasında değildir de muhtemelen. Ev arkadaşının sorununu sabahlara kadar dinlemişliği vardır. Evde sabahlara kadar okey, yüzbir, ihaleli batak, kanlı batak, koz maça, kızma birader vb birçok oyunu zaten özel evde oynama şansı bulmuştur. Ayrıca yurtta kalan üniversiteliye göre dışarıya çıkma özgürlüğü; zaman kavramından soyut bir hâlde seyreder. Bursunu ayın 6 sını 7 sine bağlayan gece rahat rahat çeker, sıra falan beklemez. iyidir yani kısaca. Hâlinden gayet memnundur.
önemli bir tecrübeden yoksun kalmış üniversitelidir. genelde üniversiteyi kazandığı şehirde bir arkadaşı olur ve onun yanına eve çıkar hemen ya da ailesi elinden tutup getirir, ev tutar veya lüks bi aparta yerleştirir bu tipleri. bir ihtimalde kyk yedekten bilmem kaç bin fln çıkar mecburen cemaat evleri veya hızlıca tanışılan arkadaşlarla hızlıca eve çıkma olarak gelişebilir.
yaşadığı şehirde okumuştur üniversiteyi ve dolayısıyla yurtta kalmasına da gerek kalmamıştır. öğrenci evinde de kalmamıştır hatta ve bilmez, bilemez bu durumun bir eksiklik olup olmadığını. (böyle işte)