ingilizce konuşulmayan ülkeler için dil problemi bir yana, Müslüman olmayan bir ülkede ileri derecede yemek problemi vardır en kötüsüde bu. açlıktan kıvranıyorsun ama içinde ne olduğunu tam olarak bilemediğin için hiç bir şey yiyemiyorsun.
Tabi problem etmeyip önüne geleni afiyetle yiyenler de var fakat belli bir oranda Müslüman insanın yaşadığı ülkelerde helal restoranlar bulunabiliyor.
Maalesef ben. Karadeniz'deyken vize yok diye Gürcistan'ı sınırdan görmekle yetindim. Bir sene sonra Türk vatandaşlarına vizesiz giriş hakkı verildi. Ama ben o yıl Hatay'daydım. Hemen dibimdeki suriye'ye gidemedim çünkü o sene iç savaş başlamıştı.
bu dolar, euro kuru ile orta sınıf bir vatandaşın yurt dışına çıkması zor görünüyor. gönül ister ki herkes istediği gibi gezip dolaşsın ama olmuyor maalesef.
bu ekonomiyle bu kurla türk insanı ancak yurtdışı diye nijerya’ya pakistan’a fln çıkabilir onunda sadece adı yurtdışı olur (bkz: sprite tan acımasız gerçekler).
Hayat görüşü oldukça dar insandır. Hayat görüşünün darlığı sebebiyle zeka seviyesi de git gide daralmıştır.
Ayrıca Türk toplumunun %70’ini, sözlüğün de %90’ını oluşturur.
Bir kaç gün önce böyle bir tiple tamı tamına 26 dakika muhatap olmak mecburiyetinde kaldım. Konu kadın cinayetlerinden açıldı bu evrimleşememiş maymun ne dese beğenirsiniz? işte yok kız etek giyiyormuş, yok gece yarısı bara gidiyormuş, yok başı açıkmış da falan da filan da. Neyse baktım bu tam bir mal, hiç laf anlatmadan konuyu değiştirdim çünkü cahile laf anlatacak kadar seviyemi düşüremem.
Konu yurt dışı meselesine geldi. “Bulgaristan’a gittiydim” diyor. Bre primat, avrupa’ya(almanya hariç), uzak doğu’ya, ingiltere’ye veya kanada’ya gitmeden yurt dışına çıktım deme hakkını sana kim veriyor?! olayları yorumlama beceriksizliğinden zaten dünya görüşünün son derece dar olduğu besbelli.
Böylelerine devletimiz tek yönlü avrupa, amerika, japonya (vs) bileti almalı ki, vatandaş kendi küçük dünyasının dışına çıkabilsin, embesil gibi “aha şort giyen karı” diyerek ağzının bakterili suyunu sokaklarımıza akıtmasın lütfen… sonra kuşlar onu su zannedip içiyor!
