2011 senesi için geçerli olan, sanki 2011 e hiç girmeyecekmişiz gibi, bir heyacan ya da farklılık hissetmemektir. halbuki 2010 da öyle miydi? tv kanallarında bile bir tantana, bir coşku vardı. 2011 de öyle bir hareketlilik görülmemektedir.
senelerce yeni umutlar, yeni fikirler, yeni mutluluklarla girdik de ne oldu? hiç. üniversiteye gidebildin mi? ikramiye sana çıktı mı? işinde terfi edebildin mi? çok istediğin evi alabildin mi? yoook..
1 aralıkta yatırdığın kirayı 1 ocakta 1 şubatta ve takip eden 10 ayda tekrar yatırdın.
geçen sene çözdüğün denemelerden arta kalanları yine şubat ayında çözüyordun.
hala kazıkazan oynuyordun 50-60 lira tutsun diye.
hala o pislik müdüründen azar işitiyordun.
yılbaşı hiç bir dileğimizi yerine getirmedi.. napayım ben böyle yılbaşını. hayatımda eritip geçireceğim ''iş/okul şu gün de bitsin eve gideyim'' diye düşündündüğün günler, haftalar, aylar topluluğu olan yeni bi seneyi getiriyor işte.
sonucunda eline herhangi bişey geçme hevesi gözetmeksizin, kendince zamanı yeni başlayacak takvimsel yeni dönemin başlarında her gencin başina gelen daha ne olsun yeni sene ;yeni hayat,yeni yeni fırsatlar bahanelerini aşmiş sade insan düşüncesidir.
yaş ilerledikçe yılbaşına duyulan heyecan gitgide azalmaktadır. insanın hayatında heyecanlanacak çok başka türlü şeyler çıktıkça iyice önemi kalmaz bu durumun.
büyütmeye gerek var mı ki?insanın umutları,arzuları her zaman olmalı.yılbaşına özel olmamalı. 31 aralıktan sonra yine aynı şekilde yaşamaya devam ediceksin.yani 1 günde hayatını değiştirecek çok büyük değişiklik olmayacakya...**