işin kötü yanı bir süre sonra uykunuz geliyor ve gününüz piç oluyor. Ve bu döngü sonsuza kadar devam edebiliyor. Bir gün boyunca uyumadan dayanırsınız, döngü bozuluyor ve siz yeni Dünya'ya merhaba diyorsunuz. Ancak herhangi bir sapma da tekrar yarasa moduna geçiş yapıyorsunuz.
otomatiğe bağlamış bünyeler için çok zor olmayan durumdur.hatta zaman zaman zevkli bile gelebilir.öğlene dek bünyeye enerjik bir durum hakim olsa bile; öğleden sonra bu durum yerini pis bir baş ağrısı, anlamsız bakışlar, yanan gözlere bırakır.
yaşadığını anlarsın bazen.sabahın ilk ışıklarına şahit olmak içini sevinçle, huzurla doldurur. keyfi değil de zorunluluktan ise bu uykusuzluk o zordur işte,eziyettir, zulümdür aciz vücuda.
günde sekiz saat çalışan binsan bilemez bunu. inandıramazsın da ibneyi, sabah sekiz iş başı yapmışım derken akşam on olmuş sonra gece oniki biraz da masa başındaki işlerle uğraşırken saat üç olmuş amk, şimdi git eve yat uyu sonra sabah sekizde kalk. ohhooo nereye gidiyon amk.
zamandan mekandan ve nerdeyse yerçekimden bağımsız, ruh gibi bir şahsiyete dönüşmek, çok ciddi bir toplantının ortasında size yöneltilen bir soruya alakasız bir cevap vererek herkesin size dönmesini sağlayacak eylemdir.
ya da ikide bir deprem mi oluyor diye etrafa bakma durumudur. sallananın yer değil siz olduğunu fark edersiniz bir süre sonra, iyi değildir.
eğer her hafta bir mitingten diğerine, tüm yurdu dolaşıyorsanız yaşadığınız durumdur. cuma,cumartesi ve pazar günlerinizin tamamı ile iptal olması anlamına gelir.
bir süreliğine boş zamanı bulunan herkesin yaşaması gereken tecrübe. kafa dinlemek ve kafayı dolduran düşünceleri değerlendirmek için bulunmaz fırsattır. entellektüel merakı bulunan insanlar da, gürültü patırtıdan uzak meraklarını gidermek için aynı yöntemi seçerler.
zor ve uykulu bir güne başlamak. ama eğer bulunduğunuz ortamda muhabbet keyifliyse ve sabah olduğunu anlamadıysanız hiç uyumadan güne devam etmekde keyifli olabilir.
içtiğin sigaranın dumanın inatla gözüne kaçma çabası, ışığın verdiği rahatsızlık ve o sokakta hergün yürümene rağmen hiç denk gelmediğin toz taneciklerinin gözlerine taaruz düzenlediği gün ve günlerdir.
insanın ipini kopartan olay. genelde ders ortamlarında, ödevglerini, projelerini son güne bırakan öğrenci bünyeler tarafından yaşanma kapasitesi daha yüksek olup; ertesi günü işe ya da derse bu şekilde gelen kişi, yarı zombi, yarı leyla formunu koruyup, ''ayaktauyur'' bir biçimde günün bitip de, yatağa girmesini bekler...
günü doyasıya yaşamaya karar verip bir nevi bitkisel hayat modun da derslerde uyuklamak
bu da yetmezmiş gibi sınıftan atılmaya kadar götüren dumur durum...*