Ben uyanığım, Bursa uyuyor. Seviyorum Bursanın bu öksüz çocuk gibi iç geçire geçire uyumalarını. Kimseye ilişmeden, kimseyi üzmeden...
Bursa uyuyor.
Ben uyuyamıyorum.
Pencerem açık, odamın perdesi uçuşuyor rüzgarda. Belli belirsiz karartılar duvarımda dans ediyor. Korkmuyorum, korkmam çünkü böyle şeylerden.
Güçlüyüm ben. Öyle büyütüldüm. Kimseye muhtaç olmadan. Her şeyi öğrettiler, ayaklarımın üzerinde durmayı, para kazanmayı, insanlarla iletişim kurmayı, küçücüktüm, ama kocamandım...
Zamanla büyüdüm. ama hiç çocuk olmadım.
Hiç kimseye nazlanamadım mesela. Hasta oldum, kalkıp çorbamı kendim yaptım, ateşimi kendim ölçtüm. Kendi kendimi iyi ettim.
Hiç kapris yapamadım mesela. Üzgün olsam da hep yüzüm güldü. Kimseden çıkartamadım acısını yaşadıklarımın. Kimsenin neyin var sorusunu sormasına fırsat vermedim. Kendi kendimi iyi ettim.
Her şeyi öğretmişlerdi. Keşke öğretmeselerdi. Çocuk olsaydım herkes gibi, naz yapsaydım hastalandığımda mesela, üzgün olunca kapris yapsaydım, çocukça davransaydım bazen, bazen kırıp dökseydim, bazen üzseydim ben de beni üzenleri, mesela hemen geçmeseydi kırgınlıklarım, hemen barışmasaydım mesela, gönlümü almak için uğraşsalardı, ben de bağırıp çağırsaydım içimde fırtınalar koparken, susmasaydım.
Büyüdüm, ama aslında küçücüktüm ben.
Güçlüydüm, ama yalnızdım. Kimseye yaslayamadım sırtımı. Kimsenin yanında kapayamadım gözlerimi. Kocamandım, üzgündüm, ama kimseye sığınamadım.
Gönlümün kırıkları gözlerime batıyordu. Gece 4 oldu. Uyuyamadım. Dua ettim. Ağlayamadım. Gözlerim acıdı, boğazım düğümlendi ama ağlayamadım.
Mar Adentroyu açtım. Filmin konusunu hiç bilmiyorum, arşivime koyduğuma göre güzel film diye düşünüyorum.
Bitirme tezi hazırlaması gereken cruzygerous un 2 fincan sade nescafenin de yardımı ile yaptığı eylem. Birde şimdi hazırlanıp işe gitmek var. (bkz: dertliyim sözlük)