yer : ismi lazım olmayan bi çanta mağazası.
kuzenim ile alışverişte çığır açtığımız zamanlardan bir gün.
mağazada çantaların büyüsüne kapılan ben ve kuzenim farklı stantlara yöneldik, bir yerden hapşuuu diye ses geldi, ben kuzenim sanarak "çok yaşa" diye cevap verdim. akabinde haşuruklar arttı çok yaşalarım silsile halinde devam etti, ve tam kuzenime yöneldim çok yaşa dedik yaa diye, sonra o gülerek ben hapşurmadım dedi, ben arkamdaki satış temsilcisine baktım siz mi hapşurdunuz, o halde siz çok yaşayın dedim, kız yok ben de hapşurmadım diyince... kim hapşurda lan dedim
kuzenim gülmekten yarılmak üzere ve kasada oturmuş bir halde adamı işaret ederek sanırım beyefendi dedi. adam şaşkın ama ben daha da şaşkın : o dalyan gibi abiden hapşururken o denli ince bi ses çıkmasını hala anlayamadım, için de gizli ne var bilmem artık...
Hapşırığın arkasından temenni edilen söz öbeği "çok yaşa" tıpkı toplumların kendi kültürlerini yaratması gibi bizim toplumumuzda da bir adet haline gelmiştir. Bu ve bunun gibi bazı temenniler bizim gibi sıcak kanlı toplumlara has özelliklerdendir. iletişimin kuvvetli olduğu, samimi ve içten gruplarda bunun gibi yakın temas kalıpları görülebilir. Gelin görün ki; artık bu ve bunun gibi yaklaşımlar anormal kabul görmekte ve hatta gerginliğe bile sebep olabilmektedirler. Bu da -tabiri caizse- birbirimize ne kadar yabancılaştığımız ile ilgili bir gösterge kabul edilebilir. Kendimize, bize ait olanlara yabancılaşmak zamanla toplumsal çözülmelere ve tansiyonlara yol açacaktır.
aslında mutluluk veren ufacık anlamsız şeylerden biridir.
exper reklamında olduğu gibi;
adam yolda giderken hapşurur, karşıdan gelen tanımadığı biri burnunu silsin diye kağıt mendil uzatır, anne görünümlü bir bayan üşümesin diye omzuna şal koyar, diğer yaşlı teyze tepside bir tabak çorba verir eline, yolda gideken kaşıklar...
türkiye'de başımıza gelmesi durumunda o anın kaydedilmesi gereken durumdur. birbirimizin nefes alışına tahammülümüz yokken; sabah asansörde gördüğüne günaydın demek, trafikte sıkışan bayana yol vermek, hapşurana çok yaşa demek bizi bozar arkadaş.
Yurdum insanının güzelliğidir 2.sıradaki arkadaşın dediği gibi sana mı soracam ulan diye bir hayvanlık yapılmayıp sende sağol denerek geçiştirelecek başa gelebilecek güzel olaylardandır.