meb müfredatları neden işe yaramaz anlamak zor. kompozisyon dersi yıllarca gördüğüm derslerin önnüde gelir, yalnız hala başlık nası olur öğrenebilmiş değilim. şimdi bu başlıktaki sen sen değilsin, benim. ya da müfredatta sorun yok, türkçe çok dar. dünyada küçük köy zaten. herneyse..
böyle ilginç ve tuhaf ötesi olaylar niye beni bulur anlamıyorum.
haliyle sözlüğü günlük gibi kullanıyorum.
sonrasında bol eleştri alıyorum.
kızıyorum.
okul açılmış, tatili bitirip gelmişsindir. ilk günü evde atlatıp ikinci gün eşi-dostu arayıp bi yerlerde oturmak için evden çıkar ve bi kat inmenle başlar herşey. bir yıl boyunca aynı apartmanda olduğunu dahi bilmediğin orta yaşlı kadın, seni sevgi dolu bakışlarıyla sorar;
+mrb evladım, nasılsın.
-mrb teyzeciğim, iyiym saolun siz nasılsınız.
+bende iyiyim. nerdeydin sen, uzun zaman etti görmeyeli. hatta geçen rüyamada girdin bak.
!!!!!
bu ilginç lafı duyduktan sonra küçük bi şok, ardından geçiştirme laflar ve olay mahalinden arkana bakmadan kaçmak oldu işim. oturup düşündüm, bu kadının beni rüyasında gördüğüne sebep olan şeyi bulmam lazımdı. sonuç 3 madde;
1)kadın benle kafa buluyor.
2)annemin işi. bi ara 20 günlüğüne gelip kaldı, tüm apartman kadınlarıyla muhabbeti kurmuştu ki erken gitti allahtan. bi günlere başlamadığı kalmıştı..
3)kadının fantezilerini süslüyorum.*
3. şıkkı hemen eliyorum, hayatımda granny dahi izlemişliğim yok. wallaha..
2. şık çok büyük olasılık. şahsen bugüne kadar annemden taraf yüzüm gülmedi. yalnız uzakta oluncada özlüyor insan. çok ilginç.
1. şık tek temennim. ilk defa bu kadar makaraya sarılmak istiyorum.
şimdi bu yazının pek bi mantığı yok, farkındayım. ama olayı herkese anlattım bi sözlük eksik kaldı, içim elvermedi sözlüğün bişiden eksik kalmasına, yazdım burayada.
illaki bi yere bağlıcaksak;
a)anne hep uzakta kalsın, hep özleyelim.
b)istanbulun komşularıda farklı anasını satayım.