adının aşk mı olduğu sorgulanacak durumdur, bir kere görmüş iseniz o, dış görünüşüne tutulmaktır; konuşup, düşüncelerine, hayata bakış açısına vurulduysanız bu sizin mantığınıza yatmıştır, eğer hepsi bir anda gerçekleşiyorsa bu aşktır.
olamaz diye bir şey yok, belki de en saf hali görmediğin, düşüncelerine hayran olduğun, ön yargıların olmadığı bir sevgidir.
evet, çok masum ve platonik olur böyle aşklar. yaşayanlara sorun, onlar bilir. bakin size bu aşkın etkilerini anlatayım. öncelikle, gittiğiniz geçtiğiniz her yerde kendisini arar gözleriniz. kapıdan geçen kendisi mi acaba diye içinizde küçücük umutlar yeşerir. bir daha görebilecek miyim ümidiyle devam eder hayatınız. sokakta yürürken etraftaki insanları kendisine benzetirsiniz. sanki her an yanınızdaymış gibi bi his sarar etrafınızı. siz tüm bunları yaşarken kendisi bu yaşadıklarınızın hiçbirinden habersizdir ya. en çok koyan da budur zaten. belki bir daha göremeyeceksin o kızı, ya da tekrardan karşılaşacaksın. orası biraz da şans katsayına bağlı bir durum. karşılaşırsan sakın gitmesine izin verme. korkmadan yanına git ve karşısına geç, gerisi zaten doğaçlama. NOT: anlatılan olaylar yazarın gerçek hayat hikayesinden alınmıştır. benzerini yaşayanlar varsa, burdan kendilerine selamlar olsun.
genelde zaten insan tanımadığı birine aşık olur, çünkü tanıdıktan sonra bayar sıkılırsınız, tanıma aşamasıdır sizi aşık eden, keşfettikten sonra başka kucaklara gider insanoğlu.
olabilitesi yüksektir hemen hemen herkesin başına gelmiştir. sözlük aşkları da buna dahildir efenim. heyecan verir, gizemli, tutkuludur. bi sherlock havası katar. ama kesinlikle fazla sorgulanmaması gerekendir. sorgulndığı anda büyüsü bozulur. hayalinizdeki profille paralel gitmediği anda çatırtt diye hayallerinizi kırılır ve anında soğur ve hatta tiksinebilirsiniz. boşverin. tadında kalsın. yavaş yavaş sadece zevk almaya bakmalı. elbet bir gün bitecektir. peki ya bimucize olursa? olursa onu da bildireceğim.