çok artistik bir patinajdır. olduğun yere saplanırsın; kalırsın. "gidip sorayım" dersin; "olmaz" der iç ses, bari biraz daha bakayım o gözlerine ve şu tatlı gülümsemesine "tanışacaksan git tanış, sapık gibi bakma millete" der yine iç ses. iki arada bir derede kalırsın, platonik aşka bağlanır, olduğun yerde pati çekersin.
+ o kim?
-....
+adı ne?
-.....
+ biri mi tanıştırdı?
-.....
+fotoğrafını nasıl buldun?
- ben çektim.
+ kardeşim sen sapık mısın?
- hayır, aşığım.
gibi devam edebilecek bir diyalogla taosx kişisine çok güzel bir hikaye malzemesi çıkar. *
mümkündür.
zaten hep tanımadğımız kişi değil midir?
kütüphanede iki genç çalışır. kız hiç tanımadığı erkek çarpar. erkek yere düşen eşyaları alır. sonra aşık olunur. sonra daha yeni tanımaya başlarlar.
olmaz olmaz dememek gerekir. insanın hislerinde hiçbir zaman mantık aramamak gerek. bana göre aşk değil de en fazla hoşlantı olabilir. aşk bence bir süreç.
Hayallerle yaşayan insanın işidir bu aşk. Aşka aşık kişilerde görülür çoğunlukla.
Belki sokakta yürürken göz göze gelinmiştir, belki otobüste, belki tramvayda, okulda, dolmuşta her yerde başınıza gelebilir. Bir saniyelik göz göze gelişinize tonlarca anlam yükleyip haftalarca aylarca onu düşünebilirsiniz...
Seversiniz bir bakıma onunla ilgili hayaller kurarsınız güzel masum bir aşktır uzaktan hiç tanımadan, bilmeden sevmek... Zaten hep hakkında hiçbir şey bilmediğimiz tanımadığımız şeyler daha cazip gelmemiş midir bize ?
Aslına bakarsanız insan hiç tanımadığı birine aşık olur . Aşık olmak bir anlık değil mi ? Şöyle düşünün bir insanı zamanla sevebilirsiniz ama zamanla aşık olamazsınız. Tanıyıp tanımamakla hiç alakası yok aşkın.
Güzelliğinin, gülüşünün ya da tavırlarının hoşuna gitmesiyle bir insanın kaşı cins ya da hemcinsine karşı hissetmiş olduğu duygu bütünüdür.
Her ne hikmetse güzel hatta kimi zaman eşsiz diyebileceğimiz insanlara bir anlık aşık oluruz ve aşkımız içimizde patlar. Zira Güzellik (ilgi çekici özelliği) ilk başlarda ona aşık olduğunuzu sanmanıza neden olsa da zamanla bu düşünceniz kaybolabilir.
Kimi zamansa aşık olduğumuz kişinin ulaşılmazlığı karşısında 'bırak olum yaa düşünüp de niye üzeceksin kendini' şeklinde kendimize teselli verip Bu histen kurtulabiliriz.
Bu durum bana sacma geliyor ama ornekleri var. Mesela lisede bir arkadasim vardi cok saf cok temiz ve utangac bi cocuktu hatta masturbasyondan konu acilinca utanirdi uzaklasirdi yanimizdan neyse bu lise boyunca bir kiza asikmis hatta kizla ayni ilkokuldaymis yani yaklasik 5-6 yildir uzaktan sevmis kizi bu cocugun lisede hic sevgilisi olmadi her firsatta bu kizi anlatirdi ama kim oldugunu anlatmazdi. Cunku kendiside kizin nasil biri oldugunu bilmezdi ...
aşkın mantığına en uygun şeklidir aslında ancak genellikle türk toplumu ilk görüşte aşka veya hiç tanımadığın birine duyduğun aşka inanmazlar. aşkın emek istediğini vurgularlar sık sık. oysa ki öncelikle sevgi ve aşkın birbirinden farklı şeyler olduğu düşünülürse bu konuya açıklık getirilebilir. aşk aslında bir anda olan bir şeydir görür görmez vurulmak en etkili yoludur. her aşk biter elbette ancak bitmesi onun aşk olmadığı anlamına geliyor yine toplumda.emek isteyen aşk değil sevgidir. sevgi ise bir anda oluşmaz tabi aşk sevgiye de dönüşürse uzun birliktelik olur . tanıdığın ve vakit geçirdiğin birine gittikçe duyulan his sevgidir ve artan sevgidir o aşk ile farklı anlamları vardır ....