belki bugün birisi sana bir şeyler anlattı. yeni birileriyle sohbet etme fırsatın oldu, bugün bir olaya şahit oldun. birisini aşağıladın, birisine yardım ettin, birisine gülümsedin.
gülümsediğin insanın gününü güzelleştirdin.
yardım ettiğin kişiye umut verdin. aşağıladığın kişi belki senden nefret etti.
sen bugün bir şekilde birilerinin hayatına dokundun.
birileri senin hayatına dokundu.
belki dinlemedin, bakmadın, izlemedin.
bunları yapsaydın seni düşünmeye, sorgulamaya, yeni kararlar almaya, değişimlere, yeni fırsatlara itecekti hayat.
görmen gerekenler yerine görmek istediklerine, duyman gerekenler yerine duymak istediklerine odaklandın.
sen bugün birilerinin hayatına teğet geçip gittin.
Eskiden cidden insani onemseyip hayatlarina dokunmak isterdim. Farki farkli hikayeler yaşantilar hep ilgimi çeker ve bana hayat tecrübesi katar cünku. Fakat her seferinde olan ben ben deger verip insan hesabina alip konusuyorum ama karsi taraf böyle degil ya konusmak istemiyor ya da güvensizlik abidesi. Onun icin artik banane diyorum herkes kendi b*kunda boğulsun.
Bugün (biri transeksüel kadın ve biri de gay olan) iki gazeteciyle tanıştım ve hikayelerini dinledim. Ikisi de Türkiye'den gelmiş ve Almanya'da
ünlü bir yayın kuruluşunda çalışıyorlar. Gurbetten konuştuk, güncel hayattan hem Türkiye'deki hem de Almanya'daki, lgbt communitysinden vs. Vs. Konu Türkiye'deki yaşama gelince onların yaşadığı azınlık durumu ve yaşanan görmezden gelinen problemleri konuştuk biraz. Üstüne üstlük ikisi de Türkiye'de şu anda belki de yuzde 0,5 lik ırksal azınlık grubuna dahil ve Hristiyan kökenliler. Bu durumda onlar iki katı dışlanmış durumdalar ve dertlerini anlattılar. Ben de el mecbur dinledim. Yardım edemesem de anlamaya çalıştım yasadiklarini. Hayat bazilari için acı deneyimlerle dolu gerçekten.
"hayata dokunmak" biraz iddialı bir tabir olsa da birinin aklında bir süreliğine de olsa yer edinebilmeyi dilerdim açıkçası. eğer kendi tanımımda söylediğim gibi farkında olmadan şu ana kadar yaptıysam da ne mutlu.
Mümkün olan. Belki de günde onlarca kişinin hayatına dokunuyoruz, etki ediyoruz. Bir çivi bir nalı, bir nal bir atı, bir at bir yiğidi, bir yiğit bir memleketi misali...
Çok fazla örneği var. Hayatına dokunmak demek, bile isteye, gidip maddi olarak etki etmek ya da türevleri değildir. Belki bir iki saniye bir yere yetişmesine engel olursun, büyük bir kazadan kurtarırsın. Başına gelecek iyi bir durumu yanlışlıkla baltalarsın, ama beraberinde getirecek olduğu kötü durum engellenmiş olur. Bir nevi kelebek etkisi.
Günde onlarca kişinin hayatına dokunduğumuzu düşünüyorum. Burada yazılan binlerce şeyin de insanların hayatlarına yön verecek bir şeyler olabileceği fikrine sahibim. Nereden bilebiliriz yazdığımız bir şeyin birinin hayatına etki etmeyeceğini?
