medeni cesaret gerektirir ama yapılırsa müthiş iç rahatlatır. çünkü sen onu tanımazsın o da seni, ortak noktanız ve kaybedeceğiniz bir bağınız yoktur. sen anlatırsın o dinler içinden çıkarırsın o biriktirdiklerini. en güzel yanı da seni kırmamak için bir çaba harcamaz tarafsız gözle bakar ve öyle yapar yorumlarını.
çoğu zaman doğruyu gösterir sana, çok başka bir pencerenin başka bir köşesinden baktığı için olaya..
tipik yaşlı teyze hareketidir. söz konusu hanımefendi örneğin bir mağazaya girer* şuna bakayım buna bakayım diye dolanırken, "ayy kırmızı kazak... bizim rahmetli güler hanım pek severdi şekerden gitti rahmetli... aah ah ne anılarımız olmuştu..." girizgahıyla uzuuuunnn upuuzuuun bir monolog dinletir karşısındakine ve akla gelen-gelmeyen-gelemeyen her konuda içini döker,gider.
Genelde reelde pek rastlanmayan farklı sitelerde karsılasılması daha mümkün olan, sonunda ''neden anlattım ki'' dedirten bir durumdur.Benden kötüsü yok dediğin, ama karşıdaki hiç tanımadığın kişinin derdini de dinleyince ''yok devenin gramponu''içsesi ile karşıladığın bazen de de ajite kokan insanoğlu eylemidir.
bir daha seni görebilme ihtimalinin az olması insanı rahatlatır.
çünkü kimsenin bilmesini istemediğin şeyleri anlatmışındır.
zaten o kişi de hayatında yoktur. konuşmuş rahatlamış olmanın ferahlığıyla gidersin evine..
otobüsler bu tarz konuşmalar için en uygun yerdir.
geçen yıl sık sık gerçekleştirdiğim olay. en güzeli meyhanede dertleşmektir. çünkü meyhane en uygun ortamdır bu durum için. genellikle bu dertleşmeler karşılıklı olur. birine derdinizi anlattığınızda ve karşınızdaki yabancıysa ve de iyi biriyse sizi anlar, size akıl verir belki sonra kendi dertlerini anlatır belki de. güzeldir.
yolda gördüğü herhangi bir insanı çevirip ona yaşadığı şeyleri anlatma isteği. çaresizliğin ve saçmalamanın belkide evet en son safhası.
ne diyeceksin ki bir saniye bakar mısınız? . konuşalım mı? karşındaki ne diyor bu mal diye bakar. hadi evet dedi ne diyeceksin ki. bir kış günüydü doğmuşum daha sonra ilk okula başladım. aslında bizim genel müdür beceriksizin teki. ve ben o kıza bu hatayı nasıl yaptım.
seni sıkmıyorum değil mi. ama nasıl olur ya böyle bir şey nasıl olur.
anlatmak anlatmak. sanki etrafındaki dostlarına anlatamadığın bir şeyler çıkacakmış gibi. kendine bile itiraf etmediğin bir şeyler çıkacakmış gibi. bu nasıl bir ruh halidir. ne de olsa bir daha hiç görmeyeceksin , karşılaşmayacaksın diye düşünerek anlatmak. rahatlamak için ya da başka bir şey için. o kişi sizi tanımıyorya belkide evet sen haklısın dedirtmek için. size şefkat göstermesi için mi yoksa ne biçim bir haleti ruhiyedir bu . hamakatin tavan yapması bu olsa gerek.
peki ne farkı var msn de ya da chatte konuştuğun ya da sözlükte yazdıkların arasında . var elbet arada farklar lakin bu nasıl bir istektir. gerginliktir.