Elbette acı şeydir.
Düşünsenize, sokağa çıkıyorsunuz, sokakta yerde yatan çocuklar, ilerde tekerlekli sandalye ile giden bir beyefendi az ötede sağınızda ise karşıya geçmeye çalışan bir yaşlı teyze.
Ama en büyük problemimiz hiç sevilmemiş olmak...
Acı şey. Hem de çok.
Sevgiden nasiplenmemiş bir kul olmaktır ve mümkün değildir.
En kötü bir köpeğiniz kediniz sever sizi...bir ışık bir yıldız sever.
Ne kadar alıyorsunuz bu deryadan?
Asıl sorun bu cankuş...
Polyanacılık oynayıp belki seven biri var ama medeni cesareti yok o yüzden sana yokmuş gibi geliyo, vardır vardır herkesin seveni vardır mühim olan cesarettir.
Yarım yamalak sevilmekten iyidir ama gene de çabuk kandırılırlar. insanların başka uğraşı yokmuş gibi o salak anlık duygularını bu kişilere çok güzel enjekte ederler.
Ayrıca bu kişileri yönetmeyi bildiğinizde onları sürekli peşinizden koşturabilirsiniz. Saf saf hayaller kurdurup sonra üzülürler. Tüm erkekler ve kızlar geberip gidebilir.
Sevgilisi hiç olmayan insanların kafasına taktığı konu. Sevilmek için illa sevgilinizin olması gereği mi var? Belki de biri sizi uzaktan uzaktan kalbine yerleştirdi ve daha da çıkartamadı, gömdü oraya. Tabi bunları söyleyen ben ve kelin ilacı olsa başına sürmesi falan...
insanları sözleri ile değil de eylemleri ile değerlendirirsek ben de hiç sevilmedigimi söyleyebilirim zira bugüne kadar ne kadar seni seviyorum diyen olduysa sonunda başkalarıyla evlendiler. Eleştiriyorum diye söylemiyorum ama ben birini seviyor olsam başkası ile evlenmem yani.