türkiye şartlarında sikini kaldırabilecek psikolojisi kalmamış gençlerin yaftalandığı yaş grubu. çok meşhur bir söz vardır; "fakir adamın karnı doyunca siki kalkar" diye. türkiye'de geniş kesimler fakirlik ve açlıkla mücadele ediyor. aşk meşk düşünecek halleri ve psikolojileri yok. sırf cebinde beş kuruş para olmadığı için aşık olmaktan kaçınan gençlerin olduğunu biliyor musunuz? illaki yemek içmek gerekir, günlük ev kiralamak gerekir ya da otel masrafı vs. diye düşünerek öğrenilmiş çaresizlik içinde içine kapanıyor gençler. bunların da farkına varın.
Canım kadar sevdiğim bir dostum da bu kategoriye giriyor. Açıkçası fazlaca içine kapanık insanların yaşadığı doğal bir durum.
Veyahut bazı insanlar hayatlarında, bilinçli olarak, birilerini istemiyorlar. Her halükarda doğal, normal bir durum.
22 yaşımı geçiyorum ben de. insanlar senin tipinde birinin nasıl sevgilisi olmaz diyorlar. ne biliyim amk. hiç uğraşmıyorum, üşeniyorum, sosyal bir insan da değilim, çekingenim.
ne övünülecek ne de hüzünlenecek bir şey.
bu devirde geçmişe oranla sevgili yapmanın kolaylığını açıklamaya gerek yok.
24 yaşındayım, ben tip-karakter-yaşam tarzı uyumu aradım her zaman. olacaksa öyle olsun kafasındayım.
yani böyle birinin illaki tercih edilmeyen, utangaç, karşı cinsle iletişime geçemeyen biri olması gerekmiyor. şurada belirtmiştim: (#45419509)
bu sorunlar varsa sadece karşı cinsle ilişkilerini değil genel olarak sosyal ilişkilerini etkiler ki bu da her halükarda olumsuzdur, onun için psikolojik destek almak gerekebilir. öyle olsa bile hepsi düzeltilebilecek şeyler, karalar bağlamaya gerek yok.
ama tamamen tercih meselesiyse zaten sorun olarak görülmemeli.
bazıları da kadınların bu tarz erkeklerin hiçbir kadın tarafından tercih edilmediğini düşündükleri için itici bulduğunu dile getiriyor.
inanın benim hiç şeyimde değil o tarz kızlara karşı hiç ilgi duymadım, beni beğenmeleri ya da beğenmemeleri hiç umrumda olmadı. kaldı ki çoğunlukla daha önce sevgilisi olanlar yürüyordu.
hiç seçilmeyen değil de hiç seçmeyen durumu olamaz mı, yani orada burada anlatmıyoruz, paylaşmıyoruz diye çok güzel kızların yazmadığını mı zannediyorsunuz.
bu konuda absürt durum var ki maymundan hallice adamlar 100 kıza yürüyüp 3-5 tanesini düşürmekle övünürken, ben bana yürüyen onlarca kızın bir tanesinin bile lafını yapmıyorum.
tahmin edemeyeceğiniz kadar çoktur. toplumun dayatmaları anadolu kültürü ile büyüyen bir çok erkeğin üzerinde kadınlarda olduğundan daha etkili oluyor. ben sebebini kadınlara her daim az ya da çok bir talep olmasına erkekler üzerinde ise bunun görülmemesine bağlıyorum.
valla istasyon insanı kardeş okurken bana da bir ibnelik var gibi geldi ama sana şunu söyleyebilirim; bu sevgili olaylarına bir yerden başlaman gerek. bunların hepsi tecrübe olur senin için. hem kendi karakterini geliştirir hem de karşı cinsten beklentilerini netleştirirsin. ayrıca kendini bu konuda fazla kasmana ve kendine kurallar koymana hiç gerek yok. sonuçta ilişkiye başlamak evlenmek demek değil. yeni insanlar tanıyıp onların hayatının bir parçası olabilir ve onları da belli bir seviyede geliştirip yönlendirebilirsin. ilerde sevgililik konusunda yaşayamadığın her şey için pişman olursun.