Valla benim çok sevgilim oldu -en son geldiğim nokta - sakin sakin evimde oturup biramı içmek ve kafamı dinlemek.
illa seks istiyosan onu bulursun -ama sevgili diyince. ..senle beraber yaşıycak her yaptığın işe burnunu sokacak, öyle yapma şöyle yap, diyecek...tatile şuraya gidelim, diyecek ...
Bisürü tantana ...
Gece saat üç'te kulaklığını tak sabaha kadar yürüyüş yap.
Sabaha kadar otur kitap oku.
Sonuç - kadınlara arada bir ara vermek lazım. Bazı noktalarda bekarlık gerçekten sultanlıkmış ...Kadın çok, bol kadın ...ama sevgili mevgili konusu olunca işin rengi değişiyo.
En iyisi vurkaç taktiği.
Sevgili işi problemli bi iş ... yok arkadaşlarıymış,zikindirik erkek kardeşiymiş, gerizekalı babasıymış,mecburen "ay aşkım ne kadar hoş annen var "demek zorunda kalacağın beyinsiz annesiymiş ...
Şimdi birisi sana bişey söylese "ziktir git sıçarım senin ağzına "diyebiliyosun.
O zaman diyemezsin. "Ay çok şeker şeyler "demek zorundasın.
Yani sevgili Senin özgürlüğüne vurulmuş bir prangadır.
sözlükteki bazı tipler gibi evden hiç çıkmayan, gammer takılan ruh hastalarıdır. şu oyun hastası erkekleri de bir türlü anlayamadım zaten. sırf oyun için bir kulaklığa 2 bin lira verenleri bile var. bu tip adamları gel lan iki bira içelim diye dışarı çıkartamazsın mesela. yok arkadaş, oyun oynarken sivilcelerini ovalayacak o evde, ne dışarısı?
18-23 yaş arasındayken şehrin en ücra köşesine parmak atardım lan ben. sizin yaşınızdayken 10 yaş büyük sevgilim vardı. hadi biz yaşlandık, ayda yılda bir sevgilimiz oluyor da siz ne kıymet bilmezsiniz böyle? o gençlik bir daha gelmiyor, kendinize gelin evladım gidin hayatı yaşayın. sonra çok ağlarsınız.
edit: sözlükte herkes gammer anlaşılan. csde sis atan sivilce yuvaları sizi.
redtube ve xhamster fanatiği gençler, cinselliği bu saçma yerlerden öğrenmeye çalışırlar...muhtemelen "sevgilim bakire olsun" kafasındadır bu zavallılar...ya da "evleneceğim kadın bakire" olmalı diyen örümcek beyinli güruhun büyük bölümü bu tip erkeklerden çıkmaktadır.
Evden çıkmayınca olmuyor. E şehir yabancı, tanıdık falan da yok. Maksimum okuldan tanıştıklarınla arkadaşsın, onlar da 7/24 "moruq şu bara gidelim meqan qapatalım yea" diyen tipler malum burası mersin. evde takılınca da oyalanacak tek şey bilgisayar ve oyun oluyor.
Ayrıca parası zaten olan adama 2k lira bir kulaklığa vermek koymaz, senin benim gibi fakir fukara düşünür onu.
istanbul'da olsam da aynısı gerçi. şehrin yine en ücra köşelerine parmak atarsın ama 8-10 kazma bir arada dolanıyorsun düşünsene, neyin sevgilisi o ortamda?
Önemli olan huzur, arkadaşlarınla oturup mangal yaparken enseye şaplak göte parmak samimiysen, birbirinize iğrenç anılarınızı anlatabilecek kadar samimiyseniz, yeterli ya bence.
8. Sınıfta sevdiğim bir kız vardı. Tam ona açılaacktım kız en yakın arkadaşıma aşıkmış.
Yine 8.sınıfta bi kız vardı aşık oluyor gibiydim. Sınav yılı olduğu için açılamadım.
Lisede 2'de bi kız vardı ona da açılamadım. Sonra okulum falan değişti, kimseyle kaynaşamadım.
Mezuna kaldığım yıl tam bir kıza aşık olmuştum ki kız sevgili yapmış.
O olaydan sonra da neredeyse 2 yıl geçti. Koskoca 21 yıl 4 aydır yaşıyorum ilk ve tek sevgilim dördüncü sınıfta olmuştu. Onunla da mektuplaşıyorduk. Babası mektupları yakalamıştı ve kulağımdan çekmişti.
Canım kadar sevdiğim bir dostum da bu kategoriye giriyor. Açıkçası fazlaca içine kapanık insanların yaşadığı doğal bir durum.
Veyahut bazı insanlar hayatlarında, bilinçli olarak, birilerini istemiyorlar. Her halükarda doğal, normal bir durum.
1) 30 yaşına yaşına kadar kızlara ayıracağı vakti dersine, işine, kariyerine harcadığı için evi arabası statüsü olan erkek. Bu tipleme 20'li yaşlarında türlü denizlere yelken açmış kızların kolay avı olur. Ya da annelerinin bulduğu kızla evlenir o bildik hayat döngüsüne girer. Kızlara vakit ayırmamanın da bir bedeli var maalesef. Uyanık olurlarsa nispeten durumu kurtarırlar.
2) 20'li yaşların başında bir silkelenme yaşayıp deneme yanıma yoluyla ilişki tecrübesi edinen erkek. Ergenliğindeki sosyal eksikliklerini hızlıca toparlarsa çok da bir şey kaybetmemiştir.
3) 30 yaşına kadar kızlara ayıracağı vakti işine dersine vs. ayırıp, sonrasında gerçekten kendine göre bir hanıma denk gelerek evlenen erkek. Şans işi. Ama neden olmasın?
Bi de işine dersine ayırdığı vaktin bir o kadarını kız peşinde harcayıp saplıktan kurtulamayan biraderlerim var.
Siktir et madem gafa yok demek ki demek düşüyor bize de.
tahmin edemeyeceğiniz kadar çoktur. toplumun dayatmaları anadolu kültürü ile büyüyen bir çok erkeğin üzerinde kadınlarda olduğundan daha etkili oluyor. ben sebebini kadınlara her daim az ya da çok bir talep olmasına erkekler üzerinde ise bunun görülmemesine bağlıyorum.
22 yaşımı geçiyorum ben de. insanlar senin tipinde birinin nasıl sevgilisi olmaz diyorlar. ne biliyim amk. hiç uğraşmıyorum, üşeniyorum, sosyal bir insan da değilim, çekingenim.
22'ye kadar onun seni sevdiği, senin de onu sevdiğin bir insanla karşılaşamadıysan büyük ihtimalle bir daha karşılaşamazsın. Çünkü artık 18 kadar deli dolu değilsin. Ve zaman geçiyor. Etrafındaki yaşıt kızların hepsinin değer verdiği biri var ve sen eğer sevgi alışverişi yapacağın birisiyle karşılaşamıyorsan her geçen vakit yaşı küçük olanlara doğru kayacaksın. Bu böyle nereye kadar gider belli olmaz. Ama vakit geçiyor.
hayat sadece sevgili yap evlen demek değildir. hayatta bundan daha önemli şeyler de vardır. zaten hali hazırda sevgiliniz yoksa olsun diye uğraşmayın sevgilinizin olmaması da bir avantajdır birçok şeye daha fazla vakit ayırabilirsiniz daha özgür olabilirsiniz.
ben aşk sevgi gibi şeylere inanmam bunun da etkisi var. evrimsel süreçte insan bir sonraki nesle genlerini aktarmak için insanların böyle bir isme ihtiyacı vardır. eskisi gibi insanlar zorla evlendirilmiyor.
neyse uzun yazmak istemiyorum ama anlatmak istediğim şeyin karmaşık olduğunun farkında olduğum için yazmaya da üşeniyorum.