30' lu yaşlara kadar hayata toz pembe bakar insan. ama ne zaman ki yaş 30'u geçer artık gençlik enerjisi azalmasıyla birlikte çevresindeki insan sayısı git gide azalır ve sevgili arayışı başlar.
şu zamana kadar dert etmezdim ama 20 yaşıma girmeme ramak kaldı, sevgilim olsun istemiyorum ama sevgili olmanın nasıl bir şey olduğunu da merak etmiyor değilim, sorun bende sanırım.
Gecmise bakiyorum hayatı bok gibi yaşadık 15 yaşından beri sabah 8 akşam 11 it gibi çalıştım orda burda sonuç ne araba alabildim ne motosiklet şimdiki gençler çok rahat ellerinde son model telefon kafeden cikmiyorlar bizim zamanimizda sıkıyorsa çalışma kemiklerimi kırardı peder bey.
aklı belden aşağı olmayan insanların pek takmadığı durumdur. gerçekten severek aşık olanları tenzih ediyorum *** olanları görüyoruz dertsiz başımıza dertmi alıcaz böylede gayet düzel yaşanıyor. rahat rahat ne güzel.
Kötü birşey değil hatta ilerde avantaj bile olabilir.
Kimseyi sevmezsin, görücü usulü birisiyle evlenirsin. Aşkını, sevgini ona sunarsın.
Ama öbür türlü ellenmiş, koklanmış pek çok beden, zihinde iyi kötü hatıralar.
Kötü hatıralar sonraki ilişkilerden korkmayı veya sağlıklı davranamamayı sağlar.
iyi hatıra olsa bu sefer o kişiye kavuşamamaktan bir acı ızdırap, aldığın kişiyle
de mutlu olamazsın.
Bence insan ya sevdiğini almalı. Yani aynı kişiyle sevgili olup evlenmeli.
Ya da aklı kalbi bomboş olmalı. Dert yok sıkıntı yok.
Kısacası çok da kötü birşey değil. Ama bu zamanda kaldı mı öyleleri.
eğer sahip olduğun ev araba ve güzel bir iş ise yani edindiğin şeyler bu 3 ü ve fazlasıysa bu zamana kadar, bırak sevgilin olmasındır. bahtında varsa karşına çıkar bir gün belki evlenirsin.