takdir edilesi insandir. hic mi yok gibi sacmanin da otesinde, sinir bozucu bir soruyu sakin karsilayabilip de ikinci bir cevabi verebiliyorsa, helal olsun o insana.
hep bu insan gibi biri olmak istemisimdir ben. boyle okuz okuz sorular soruldugunda dellenmeyip, kuul bir bakis esliginde cevap verebilmek filan.
- bunun beyazindan var mi?
+ hayir malesef yok.
- hic mi yok?
+ hic yok.
- tuh. bi baksaniz belki vardir?
*
nasil sakin kalinir lan? vallahi de kalinmaz billahi de kalinmaz. "hic mi yok"mus. te allahim ya.
- aga ya sen de fazla para var mı?
- yok kanka kusura bakma..
- hiç mi yok kanka...
- hayır mülayim biraz yok! mal mısın nesin bi siktir git.
- tamam abi.
-gelir mi peki?
+ yok, bu ürünün devamı gelmez.
-hiç mi gelmez?
+yok, geçen sezondan kalmıştı zaten.
-hmmm
ne düşünüyosa bilinmez. ama çok azimlidir;
-başka şubeniz yok mu?
+olsa söylemez miyim, ben malımı satmak istemez miyim? hem sizi uğraştırıp, hem kendi psikolojimi bozma meraklısı mıyım. yok bende o peygamber sabrı, git hadi.
normal bir insan değildir, üstün bir sabır sahibidir.
-hocam bunun bir boy büyüğünden var mı?
-yok efendim malesef
-hadi ya... yok mu?
-yok efendim
-hiç mi yok?
-malesef hiç kalmadı efendim.
--bir de normal olana bakalım--
-hocam bunun bir boy büyüğünden var mı?
-yok efendim malesef
-hadi ya.. yok mu?
-yok
-hiç mi yok
-aslında var ama ben götüme soktum, sırf sana gıcıklık olsun diye
-nasıl?
-yok ulan yok...
akşam saatlarinde arkadaştan mesaj gelir: "yarın sınav var mı?"
"hayır yok" diye attığım mesaja karşılık olarak "hiç mi yok?" mesajı gelince, kelimelerim kifayetsiz kaldı. diyecek söz bulamamıştım. sanki o mesaj bana hiç gelmemiş gibi davranıp, hayatıma devam ettim.
gerçekten zor bir durum olmasına karşın sakin kalabilmek peygamber sabrı ister, karşıdaki insan bir çocuk değil de yetişkin ise eğer bu insana daha çok koyar çünkü karşındaki şahıs seni yalancı yerine koymaktadır.
"hiç mi yok" sorusu türkiye'de 70'lerin sonu ve 80'ler de yoklukla ortaya çıkmıştır. o dönemde, dedem mahallenin bakkalı idi ve şöyle diyalogları arada bir yardım olsun diye dükkanda duran bendeniz de sık sık yaşıyordum;
müşteri : s.a. küp şeker alacaktım.
dedem : a.s. küp şeker kalmadı.
müşteri : hiç mi kalmadı? (müşteri bu soruyu sorarken gözleri tezgah altını gösterirdi, yani tezagha altında varsa ben birkaç kuruş fazla verip almak istiyorum)
dedem : biraz var, ama 100TL (aslında 70-80TL fiyat)
müşteri : alayım.