lost'u amerika'da saati saatine takip eden biri olarak hic lost izlemeyen birini saygiyla karsilarim. fakat izlememekten gurur duyan bir insana ise biraz garip gozle bakarim. insan bir seyi yapmadigiyla gurur duyuyorsa bu onun o seye buyuk onem verdigi anlamina gelir.
hiç izlememekte sorun yok. belki merak bile etmeyebilir insan, buda normal.
ama ben izlemedim ve bununla gurur duyorum derse acilen doktora gitmesi lazım.
gerçeklik algısı karışmaya başlamaıştır. iyi ile kötüyü ayıramamaya başlamıştır.
normal insanlar yaptıkları iyi ve faydalı şeylerle gurur duyabilirler.
kaçındıkları kötü ve zararlı şeylerle gurur duymazlar. çünkü normal olan budur.
ahlak felsefesinde pozitif aktiflik bir değerdir. ama pasiflik yani eylemsizlik bir değer değildir.
izlememek eylemsizlik halidir. nitekim saçma bir övünme olur.
- bak kaçıncı sezonu başladı. eve kapanan, işten izin alan var lost için ama ben hiç izlemedim.
- şaka!
- allah seni inandırsın kafamı çevirip bakmış değilim.
- ya bravo valla. ben çok özeniyorum abi sana.
- zor değil aslanım. insan isteyince neler yapıyor. yeterki iste.
- hiç mi izlemedin abi?
- asla, bir karesini görmüş değilim.
- gençken yapmadın mı hiç? doğruyu söyle.
- yanımda çok izlediler. ne ortamlara girdim ben, lost dvd leri havada uçuyordu.
- hadi be... canın çekmedi mi hiç?
- dirayet meselesi koçum. bizi bozar.
- abi hayranım sana.
- bir hatun vardı hatta, lost tribine girmiş, wher is jack? wher is jak? diyip duruyordu.
- eeeeee ?
- iş attı bana, beraber takılalım dedi. full sezon atarız evde ortam yaparız dedi.
- dedim hop. orda dur. lost bizi bozar. ben her ortama girerim icabında, ama lost bizden uzak olsun..