yüzme bilmeyip boğulan balık kadar imkansızdır. şayet en iyi eğitimleri almış kişiler bile hayatının belli dönemlerinde şeytana uyup , kopya skandallarının içinde yer almışlardır.
zamanımız öğrencilerinde yoktur. kopya çekmeyen öğrenci, anca bundan en az 60-70 sene öncesinde vardır. çünkü ders çalışmaktan başka yapacak pek bir şey yoktur. şimdi ise; karı kız, bilgisayar, oyuncak, teknoloji, gezme vs.vs... ders çalışmaya zaman bulamıyor benim zavallı öürenci arkadaşlarım. ah yazık.
acısız çiğ köftedir. lakin kopya çekmek ile şeytana uymak arasında bir bağlantı yoktur. bazıları "haketmediği notu alıyor amaaeeuuaa" diye çemkirmeden söyleyeyim; belki de dersin öğretmeni hem haksız sınav sorusu hazırlıyor hem de herkese hakettiği notu vermiyordur. ota boka şeytanı sokmayın. giderayak düşman edinmeyin olm.
öğrencilik hayatında kopya çekmemiş bireydir. içinde girdiğim gruptur.
evet inanması çok güç farkındayım, lakin bunu gurur duyarak, övünerek söylüyorum ki öğrencilik hayatım boyunca hiç kopya çekmedim. hatta sınavdan sonra senden baktım diyenlere de bildiğin kin besledim. ineklikle alakam yok. orta halli bir öğrencilik hayatım oldu.
siz nasıl çekiyorsunuz lan? yapamıyorum ben. yapmıyorum değil yapamıyorum bildiğin.
nereden biliyorum? örnek olarak kendimi sundum işte. kopya çekerken, kopya kağıtlarını yere düşürür, sonra kızarır bozarır, hoca görür. gelir yanına "iyi misin" diye sorar. titrek bir sesle "iyiyim hocam, siz nasılsınız" diye sorulur. hoca gördüğü halde o an mahçup olmamam adına sanırım görmemezlikten geldi. bir daha da kopya çekmedim ki bu lise hazırlıkta oluyor. 11 yıl geçti üstünde.