bülent ortaçgil'in bu hüzün dolu, gözden sicim gibi yaş akıtan anılarına karşılık verememek, kırışmış olan yüz hatları arasında birikmiş ve orada kendine bir yaşam alanı kurmuş olan kirlere boş boş bakmaktır.
belki benim hiç senin cebine girebilecek bir kağıt param yoktur.
ya da sen ucuzdun.
ya cok zengindir her isini karttan hallediyordur ki bu dusuk bir ihtimaldir yada cok fakirdir bozuktan baska parasi yoktur garibimin eline o kagit paranin yumusakligi huzur verici tatliligi değmemistir.