Çocukluğa uyulan özlem gibidir. Atlatılması zor bir travma dar a sokar insanı. Kalbi sıkışır, nefes alamaz sonrası agresif bir ruh hali her yeri yakar yıkar.
yolda yürüyorum. arkadaşımda yanımda. böyle konuşarak ilerliyoruz. birden arkadaşım, "çok özledim yaa" dedi. "neyi" dedim. "hayatım onsuz cidden çok kötü her şey boş" dedi. "vay anasını o kadar etkilendinmi" dedim. "evet cidden çok fena durumdayım" dedi. "o zaman ne bekliyosun git gör nerdeyse konuş" dedim. "kiminle" dedi. "kimden bahsediyorsan" dedim. "babamdan" dedi.
buruldum. çünkü kısa süre önce babasını kaybetmişti. babası hayatta olup özleyenleri de vardır. belki onlarda kavuşamayan cinstendir. kim bilir...
hiç kavuşamayacağını nerden biliyorsun arkadaş, biliyor olmak şirk koşmaktır Allah'a. senin yüreğine onu düşürendir Allah ve eğer hayırlıysa nasip edecektir de sana en azından bi avuntu bütün dualarım böyle. bir gün nasip olursa editleyeceğim bunu. *
özlemek zordur. sonunda kavuşma ihtimali olsun veya olmasın.
bazen kavuşmayacağını bilmek, kavuşma ihtimalinden daha iyidir. unutmak için bir sebep olur insana. küçükte olsa bir kavuşma ihtimali varsa ozaman yakar kavurur insanı.
insanı yaşamla ölüm arasındaki ince çizgide yürütür sürekli. Ne yaşadığımız anlayabilirsiniz, ne de oluyum diyebilirsiniz. Üstüne bir de hayatın sıkıntıları eklenince daha beter bir duruma düşersiniz. Evet özlersiniz, o sizi düşünüyor mu, hatırlıyor mu bilmeden. Her gece yatarken acaba ne yapıyor diye düşünürsünüz. Onunla geçen zamanları hatırlar belki iki damla göz yaşı dökerseniz.