soğuk ve sessiz kadınlardır.mantıklı ve zekice hareket ederler.kendilerine söylenen söz veya hakaretlere yıkılmazlar.gerçekçidirler.ayrıca her girdiği topluluğa ortam kelebeği gibi uyum sağlayan cimcime kadınlardan daha iyidir.
tamam bir kadın güldü diye verecek manasını çıkarmak ergen beyni haricinde akıl işi değildir, lakin gülmeyen, sürekli somurtan bayanlar da çekilmiyorlar bir müddet sonra..
ve ayrıca;
gülmek, stresi yok edip bağışıklık sistemini güçlendirerek yüksek tansiyonu düşürüyormuş.
psikiyatrlar, insanların sağlıklı kalabilmeleri için kendilerini gülmeye zorlamalarını tavsiye ediyorlarmış. konuya ilişkin olarak dünyanın muhtelif memleketlerinde etkinlikler düzenleniyormuş.
asık bir suratın yüz kasları, gülen kişinin yüz kaslarından daha fazla kasılıyormuş. yazık değil mi ?
özellikle doğuda yaşayan ve batılı olmaya çalışan hatunlardır. biraz bişeye benzediklerinde hemen bir hava bir hava anlatılamaz. insanın "ulan senin gibilere istanbul'da sümüğü mü bile atmam" diyesi geliyor.
benim gözümde dünya çirkinidir, uzak dursundur mümkünse. bireysel sorgulamaya, öküz altında buzağı aramaya ve paranoyaya sebep olur. hele bir de, telefon konuşması, tanıdık birine rastlamak gibi kısa süreli ortamdan uzaklaştığı durumda gülümseyip, geri döndüğünde somurtuyorsa, yapılması gereken bellidir: (bkz: aksi istikamete doğru depara kalkmak)
popoma iki kaş göz, bi de gülen ağız çizsem kendilerinden daha güzel görünecek olan kadınlardır. erkeğe hayatı zindan etmeye meyillidirler, cem yılmaz olsanız faydası yoktur; çünkü insanlıktan, aşktan, bir gülücüğün neleri temsil ettiğinden haberleri yoktur.
otobüste gülmüyorlarsa "bu otobüse bindim ama muhatabım değilsiniz" tribindedir.
yine de onları seviyorum, aynı otobüste gitme şerefini bana bahşettikleri için.
genellikle güzeldir. güzel olmadığını bilen kadın, bir noktada artı puan kazanmalıyım, madem güzel değiliz düşüncesiyle yola çıkar ve şirinlik yapmaya çalışır ya da başka türlü alanlarda bilerek ya da içinden gelerek kendini geliştirir. kısaca olduğu gibi görünme modu bu çirkin kadınlarda daha çok tezahür eder ve bu da doğallık demektir.
buraya kadar genel olarak ortalamanın altındaki güzellikte olan dişi kişilerin davranışlarını çok kabaca özetledik. genel mantık çerçevesi içinde tabii ki. burada işin içine bir çok değişken ve farklı mekanlar da karışabilir ancak hakikat özünde bu şekildedir.
gülmeyi yeğlemeyen hatun, her daim güzel olandır. ya da kendini güzel olarak tanımlamaktadır. (aksi takdirde başına gelebilecekleri yukarıda özetledim) şimdi dedik ya bu hatun güzeldir diye, kendini ne yazık ki bulunmaz hint kumaşı gibi görmektedir ve her daim mutsuzluk tribi atmaktadır. mutlu olsa da mutsuzum dememektedir fakat mutluyum da dememektedir. mutlu olduğunda mutsuz değilim der. erkeğin kendisini her zaman anlaması gerektiğini düşünür ve her türlü onu mutlu etmesi gerektiğini zanneder. öyle ki erkek onun için bir idol olmalıdır. mükemmel olmalıdır. şıp dediğinde her şeyi çözebilmelidir. bir tek falsosu bulunmamalıdır. tyler durden gibi cool olmalıdır. hayata bakış açısı bambaşka olmalıdır. gerektiğinde onu çatır çutur sikecek, gerektiğinde de kullanılmış mendil gibi kenara fırlatıp atabilecek biri olmalıdır. erkek ona aşık olamaz. aşık olduğunu belli edemez. ederse gözünden düşmüş demektir. sıçmıştır. ağzıyla kuş tutsa mümkün değil hiç bir şey eskisi gibi olamaz.
bu kız ruh hastasıdır. güzeldir. hem de çok güzeldir. ama her zaman bu yüksek ve mükemmel beklentileri yüzünden mutsuz olmaya mahkum olandır, her zaman mutsuz olmasa da. köpek gibi mutlu olduğunu, kuyruğunu salladığını patisini verdiğini kabul etmeyendir. öyle de gaddardır, haindir, şerefsizdir yeri geldi mi. bir başka deyişle günü geldi mi arkasına bakmadan ekmek yediği kaba da sıçar.
bir insanı hayvana benzeterek anlatmak pek doğru bir davranış olmasa da ne yazık ki güzel türkçemizin cümle kalıpları onu bu şekilde anlatmaya daha meyilli.