bugün

Kaderinde yaşadığın unutulmayacak kötü anılar hissettiklerini bile unutmuyorsun bazen Acısı hep kalıyor.
Kalbi asla terk etmeyen, üzüntü ve hayal kırıklığı yaratmış bir aşkın eseridir.
En derinleri kendine yer eden kalp kırıklarının her batışında hissedilen acıdır.
pesimist insanların genel olarak hissiyatlarıdır.

hiç geçmeyecekmiş gelir. hiç de geçmez. sadece bazı kısa zaman dilimlerinde geçtiği zannedilir.

edit: mükemmelliyetçilikle olan etkileşimi yadsınamaz.
bosunadir. he boyle disardan konusmasi kolay denilebilir ama cok yasadim tek basina mahkeme duvari gibi surat hayattan keyif sifir elde var hic. ne gerek var gulun oglum yalandan da olsa gulun bir zaman sonra siz de inaniyorsunuz zaten. gulun o yuzden.
harekete geçmediğiniz için, zamanın, ihtimalin, fırsatın geçtiği pişmanlık üzüntüsüdür. o fırsatın tekrar gelip gelmemesi, eğer gelirse, gelene kadar hiç geçmez. tabii bununla yaşanmaz ama, akla geldikçe hep hiç geçmeyen üzüntü olarak, gönlünüzün bir tarafında kalır.
En sevdiğiniz insanlardan birinin uzaklara gidişi.
Ama çoook uzaklara.
Kimsenin bilmediği, görmediği uzaklara...
Ben kötü canımı acıtan bir rüya gördüğümde, belki de rüyadır deyip gerçekten de uyanırdım.

Ama 18 gündür sabah kalktığımda, gece uyku arasından uyandığımda, akşam üstü uyuya kalıp uyandığımda, rüya değilmiş deyip kahroluyorum.

Sürekli ağlatan bir üzüntü mü? Hayır. Hayatın devam etmesinden ötürü gülümsemek zorunda kalıyor insan.

Ama yüreğinde bir sızıntı var işte düşündükçe çıldırtacak gibi olan. Hiç geçmeyecek gibi.

Zaten Hiç geçmesini istemediğim bir üzüntü.
(bkz: Sizin hiç babanız öldü mü)
Kaybettiğim bir insanın üzüntüsü hiç geçmiyor gitmedi öldü.
Ölümle gelen üzüntüdür.
Alışılır ve hatta devam edilir fakat sızısı hep aynı kalır.
eğer öyle bir üzüntü varsa büyük ihtimal duygusal mazoşistsiniz. bu şöyle bir kavram hiç bir derdiniz olmasa bile kendinize dert yaratıyorsunuz. bir nevi vücuda yapılan fiziksel acının psikolojik versiyonu. öyle demeyin bunun dünyada çoook örneği var. belki her iki kişiden biri duygusal mazoşist. size bile zaman zaman olmuştur. herşey yolundadır ama yine de mutsuzsunuz. neden amk. hiç düşünmediniz mi. bir çok şeyiniz var çok şükür ama hala amk yüzünüz gülmüyor çünkü siz psikopatsınız.mazosunuz.
duvarı nem, insanı gam yıkar derler. insanın kimyası unutmak üzere programlı. Eğer üzülmek için kendinizi paralıyorsanız, doğanıza aykırı bir davranış içerisinde olduğunuzu rahatlıkla söyleyebilirim.

insanlar zor zamanlardan geçer, büyük kayıplar yaşar, hiç istemediği halde sevdiklerinden uzak düşer. Fakat bunların acısını taze tutmak çaba gerektirir. Bunu kendinize yapıp hayatınızı yokuşa sürmenin elle tutulur bir tarafı yok.

Çok zor zamanlarda Ben hep şu şekilde düşünürüm: "bir gece deprem oldu ve sayısız insan elinde, avucunda ne varsa, kim varsa hepsini yitirdi. Hayatı resetlendi ama yaşadı." O insandan ne kadar da çok şanslı olduğumu düşünür halime şükür ederim.
O kadar iyi ifade edilmiş satırlar var ki okuduğum entrylerde, ben yazmasam mı acaba? Çaresizliğin, pişmanlığın ve sevilen bir varlığı sonsuza kadar kaybetmiş olmanın insanı her yeni güne uyandığına lanet ettiren üzüntü hissi. . Bi de buna üzüntü de denmez. Görünmeyen camlar teninize batmıştır, var olmayan bi el sizi boğuyodur... yemek, uyku, huzur falan kalmamıştır. Ya da
uzun lafın kıası bi kedin bile yoktur, hadi yiyosa gülümse...
Oldukten sonra yok olacagimiz aklima geldikce uzuluyorum. Guzel olurdu bir kere daha gozlerimizi acsak.
3 senedir omuzlarımda yük gibi taşıdığımdır. bazen neye üzüldüğünüzü bile unutursunuz, hüzün yine oradadır
Bazen yaşanmışlıkların üzüntüsüdür, en baba pişmanlıktır. Bazen o kadar uzun sürer ki bu ruh haline alışır ve çok da fazla rahatsız olmamaya başlarsınız. intihar gibi düşünceler de yavaştan aklınıza gelmeyecek başladıysa psikolojik destek almakta fayda var.
kronik depresyon
(bkz: distimi)
Bu hissin ben amina koyim.
huzursuzluk sendromu.
aklından çıkmayan,hatırladıkça o güne dönüp yapılması gerekeni yapma isteğinin zaman ilerledikçe daha dayanılmazlaştığı,iç yakıcı üzüntü.boğaza takılıp kalan yutkunamadığın düğüm.hayallerinde yapman gerekeni defalarca yapıp o güzel sahneye ulaştıktan sonra döndüğün bugününün boktanlığı tarafından çepeçevre sarıldığın,insanı boğan, nefesini kesen,yaşama sevincini yokeden,hiç bir şeyden tad alamamasına sebep olan üzüntü.hatayı sürekli kendinde bulduğun,karşındakinde en ufak bir sebep kırıntısı bile göremediğin ezip yok eden üzüntü.