ilginç bir paradokstur. besin değerinin yüksekliğinden falan değil, evdeki ekmeklerin israf edilişini önlemesinden. evdeki iki üç günlük bayatlamaya yüz tutmuş ekmekler peynirle tereyağlı bir şekilde harmanlanır ortaya bu tadından yenmez eser çıkar. amaç, ekmeklerin çöpe gitmesini önlemektir. hani şey yapamıyorsun yanında ekmek alıp suyuna falan banamıyorsun. ekmek üstü ekmek olur, çekilmez durum.
bu muhteşem yemek biraz muğla yöresine özgüdür. aslında muhteşem değildir de maksadı hoştur. tabi birçok kimse bilmez bu yemeği. yöreselliği dolayısıyla.
ismine ekmek makarnası değil de oryantalik/ yöresel güzel bir isim bulmalı sunmalı dünya mutfağına. ayda bir evin ekmek makarnası nerde diyen bünyeler- o azınlık mı azınlık güruh- anlayacaktır derdimi. isme bak. ekmek makarnası. isimden kaybetmese daha iyi olacak kuşkusuz. ben bir isim bulur yazarım bu başlığın altına. psikolojik faktörler çok mühim tüketim olgusunda.
meg ryan bile yedi ve beğendi diye bir reklamını yapacaksın tutuyor mu tutmuyor mu görürüz. o kilosu benim yüzümden. biliyorum suçumu. ekmek makarnası deyip geçmeyeceksin!
öğrenciyseniz ve beş kuruşunuz kalmadıysa, evinizde bayat ekmekleriniz ,bir soganınız ve baharatlarınız varsa ortaya çıkacak eserdir.
açlığın verdiği yaratıcılıkla hünerlerinizi konuşturursunuz.
dünyanın en güzel yemeğinden daha güzel olacak olan bu belirsiz yemek, yanınızda sevdikleriniz olursa tadından yenmez.
soganı kavurarak içine bıraz salca ,bol baharat ve kare kare dogranmıs bayat ekmeklerı koyup bıraz su ekleyip pısırmek suretiyle ortaya çıkacak yemeğimsidir. Elde bulunan malzemelere göre farklı versiyonları uygulanabilir.
bahsettiğim şekilde pişirdikten sonra yemeği tabağa alıp sarımsaklı yoğurt eklerseniz tadından yenmez ,pek mesut olursunuz.
ah öğrencilik yıllarım ,yaratıcı yıllarım,özlediğim dostlarım ,ben o yemeği ve sizi unutmadım.(nostalji)