türk insanının karşısına sürekli çıkan ironik bir cümledir. bu cümle " klişeleşmiş ironiler kitabı"nda da yerini almaktadır.
basit bir hesap yapmak gerekirse 2010 - 1980 dediğinizde karşınıza 30 yıl çıkıyor. 30 yılda bir ülkede neler değişir onu da irdelemek gerekirse, 30 yılda 10 milyon " kernel ameleus " yetişir ve bu ameleuslar halkın içine karışarak darbeyle dalga geçmeye başlar. tsk bir insan olmadığı için başına geçenler değişmektedir. hep aynı fikir hakim olmamaktadır bu kuruma... şimdilerde atatürkçü olduğunu düşündüğümüz komutanlar görev yapmaktadır, bunu nerden mi anlıyoruz? ( az gazete okuyun pis cahiller, söyletmeyin beni )
neyse efendim, bu ordu darbe falan yapmaz, yapacak olsa şimdiye kadar birlerce " kernel ameleus "u asmıştı. ne vakit tsk'nın üzerine bu kadar gidilmiştir ki? 60'lara bakın bir, 71'e, 80'e... koşun bakın...
sanki menemen olayı kubilay olayını bu irticacılar yapmamış, irana, malezyaya ve diğer bütün müslüman ülkelerdeki laik sistemi (gerçi bir çoğuna laik sistemin gelmesine bile izin vermedi, hoş atatürk e de izin vermemişdi aynı ampül tayyip kılıklı irticacılar ancak atatürk söke söke aldı) kaldırıp yerine şeriatı getiren aynı irticacılar değilmiş gibi.
el kaidenin bilmem ne sorumlusunun ayağını öpen ammpüll tayyip değilmiş gibi... tsk yı irticaya karşı önlem almak ile suçlamak gibi bişi..
ayrıca türkiye cumhuriyetinin kuruluşu da padişah tarafından imzalanan sevr anlaşması ile ülkenin bütün limanlarının, bütün tersanelerinin, bütün demiryollarının, bütün ulaşım ve iletişim kanallarının, bütün madenlerinin, (bu tanımlama bir yerden tanıdık geldi mi size de?) vs. kısaca ülkeyi ingiltereye ve amerikaya satan osmanlı yönetimine karşı yapılan bir darbe ile atatürk tarafından kurulmuştur.
cumhuriyete yönelik tehditlere karşı koyma yetkisi olan bir kuruma verilen bu yetkilerden dolayı duyulan güveni "oluşmayacak iddialarla" başlatılan güven kaybettirme operasyonuna duyulan öfkenin ironisidir.
evet efendiler ordu müteakkip defalar çeşitli tarzlarda yönetime el koymuştur. doğrudur ama yanlıştır ancak hep bir nedeni vardır. kaldı ki günümüzde böyle bir ihtimalin olmayacağını üstüne bastıra bastıra ilan etselerde yapılan hareketler bu sav'ı haklı çıkarmaktadır. kaldı ki hukuk mevcut iktidar için " AK Parti'nin laikliğin karşıtı eylemlerin odağı olduğunu" karar bağlamıştır.
elbette bir ordunun ülke idaresine karşı silah zoru ile müdahale yapması uygun değildir. peki yaşananlar mı uygundur. buyrun efendiler bu cevabı birlikte bulalım.
'madem türkiye'de yapılan bütün askeri darbelerin içinde abd var, o halde söz konusu darbe planlarının içinde abd'nin rolü ne, bu resimde cia'nın yeri ne?' sorusunu sordurandır. öyle ya, abd'nin bütün planları; ortadoğu, israil, ırak, iran, ortaasya, rusya, çin vs. bu hayati dönemde türkiye'deki iktidara endeksli. ne yapıyor abd? tıpkı ırak'ı demokratikleştirdiği gibi bizede mi destek oluyor. yoksa sadece oturup izliyor mu hiç birşey yapmadan?
yoksa abd ordusuna ve onların ulusal çıkarlarına hizmet edeceğine yemin eden fethullah'ı, bizi deliğe süpürmeyin, kullanın bizi diye yalvaran akp iktidarını mı kullanıyorlar. ya da nato ya karşı olan subayların tutuklanmasını mı talep ediyor?
