Bir gün eski sevgilimin arabasına bindim tam evimin önünden. Trafik yüzünden beni bekletmesinin tartışmasını çıkarmaya uğraşıyordum. Sessizce beni dinliyordu, o sessizce dinledikçe ulan demek ki çok haklıyım diye iyice abartıyordum. Çok ani bir şekilde direksiyonu kırdı, sessizleştim. Hızlı bir şekilde arabayı sürüyordu ve aniden frene bastı. Evimin önündeydim. Hiçbir şey demeden önüne bakıyordu, ben de bir şey dese de insem diye ona bakıyordu. Baktım demiyor indim. Bir daha da beni aramadı. Hala daha şaşkınım, aradan aylar geçti hala ne oldu anlamadım. 8 aylık ilişkiyi bu kadar karizmatik bir şekilde bitirdiği için hala daha unutamadım da. Bi geri dönse de adam akıllı terk etse, bu yetmedi bana.
hayat tek kişiliktir paylaşımlara açıktır, paylaşılan parçalardan büyük olanını kendine ayırmayan insan bir anda terk edildiğinde bunu kolay kolay algılayamaz. ummadığı şeyleri yaşamamasının tek yolu hayattan iyi kötü herşeyi umabilmesidir. ani terk edilmeler zehri bir anda pompalar ve hızlıca yayar. yanlızlıktır o zehrin adı. sen istemedikçe gömülür damarlarına, bırakmaz. sarılırsın yeni geçmişlere yeniden hata yapmak uğruna. huy budur ya unutur insan. sanki geçmişte hiç terkedilmemişçesine.
tanıma gelecek olursak: bunu terk eden kişi bir nedenlede olsa belli etmeye çalışır. ama tabi anlayana gibi birşey çıkar ortaya. genellikle anlanmaz. veya sürekli olarak optimist düşünülmeye çalışılır. birden tekmeyi yersin. (bkz: tekme yemek)hiç anlamadığın anda yüz üstü bırakılmaktır.
eşek siki gibi ortada kalmaktır.
düşünsene turuncu kocaman bir hortum gibisin, iki bacak arasında bir sağa bir sola sallanıyorsun. sanki dünyada bir tek sen varsın, iri ufak bit yavşak hepsi sana bakıyor meraklı gözlerle...
hayat zor mirim...