güvensizligin, bireyciligin, sınırsızlıgın veya sınırların oldukca genis olmasının etkisiyle; nispeten anlayısla yaklasılması gereken olgu.
O insan büyük ihtimalle yalan söylüyordur cünkü en azından ilkokulda aynı sınıfta okudugu birine asık olmustur. Simdi diyeceksiniz, o yasta cocuk nerden nasıl asık olur diye. Bal gibi de olur amk. Ask denilen duygu nedir ki?? O insanla beraber uyumanın hayali dahi kalbini yerinden cıkarcasına attırıyosa (attırıyosa derken gümletiyo manasında, daha da boka sarmadan parantezi kapatalım), sevdicegini yatakta degil de yemek yaparken arkadan sarılma olarak hayal ediyosan bu ask degil de nedir amk, nedir?? Kucukken de evcilik oynarken hayal edersin belki, belki de cocuk aklinla en fazla (o da filmlerden goruldugu kadarıyla) dudagından öperken hayal edersin. Ama sonuc olarak asık olursun ve hayal kurarsın genc adam (ne guzel tabir amk, kendimi 50 yasına gelmis ve ogluna nasihat veren biri gibi hissettim birden). Velhasılıkelam, hic asık olmadım diyen erkek ya yalan söylüyodur ya da asık oldugunun farkına bile varmamıstır.
aşık olduğunu zannetmek dahası sevdiğini sanmak söz konusu olduğundan aşık oldum diyenlerin bile gerçekliği tartışalacağından aslında çoğu kişi için doğru bir sözdür tabi ki övünme durumu hariç. birbirlerinin ilgi, alaka vs. açlıklarını doyurmayı aşk veya sevgi sanmanın genel geçer kural olduğu, paket program halinde yaşanan ilişkiler dünyasında belki de bir başkaldırıştır.
bin yıl dahi övünse az olan, en güzel duygulardan yoksun kaldığını övünerek kamufle etmeye çalışan kişi böbürlenmesidir. yazık, üzülüyorum böylelerine. gerçekten ironi yapmıyorum. üzülüyorum bildiğin. bu övünen kişi, gece bir başına kaldığı zaman hayıflanır. "lan keşke aşık olabilseydimde mahrum kalmasaydım" diye.
